1. Anasayfa
  2. İzmir Avukat
  3. İzmir Ceza Avukatı Av. Rahmi Barış KETBOĞA ile Hakaret Suçlarının Detaylı Anlatımı

İzmir Ceza Avukatı Av. Rahmi Barış KETBOĞA ile Hakaret Suçlarının Detaylı Anlatımı

hakaret suçuna dava açma izmir avukat

Hakaret Suçu

Türk Ceza Kanunu’nda ”Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.” denilerek hakaret suçu tanımlanmıştır. Kanun maddesinde açıklanmış olduğu üzere hakaret suçu iki şekilde işlenebilmektedir:

1- Onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir durum ve olgunun isnat edilerek

2- Küfür edilerek

Türk Ceza Kanununda kişilerin beden bütünlüğüne karşı işlenen suçlar düzenlenerek kişilerin maddi varlıklarını korumak amaçlandığı gibi şerefe karşı işlenen suçlar da düzenlenmiş olup kişilerin manevi varlıklarını da korumak amaçlanmaktadır. Ketboğa Hukuk ve Danışmanlık olarak bu makalemizde hakaret suçunun unsurlarını, cezasını, şikayet süresini, şikayete tabi olmadığı halleri, hakaret suçu nedeniyle açılan davalarda görevli ve yetkili mahkemeyi, adli para cezası , erteleme ve hükmün açıklanmasının geriye bırakılması hususlarını açıklayacağız.

Hakaret Suçu Nedir?

Hangi Haller Hakaret Suçunu Oluşturur?

İzmir Ceza Avukatı Rahmi Barış KETBOĞA‘nın ofisinde bu suçların takiplerine yönelik işlemler yapılmaktadır. İzmir ceza avukatları olarak görevimizi bu yönde ki mağdurların hakkaniyet kapsamında karşılığını almak adına mücadelemiz devam etmektedir. Türk Ceza Kanunu’nun 125. Maddesinde düzenlenen hakaret suçu, bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte “somut bir fiil veya olgu isnat etmek” veya “sövmek” suretiyle işlenen seçimlik hareketli bir suç tipidir.

Aynı zamanda hakaret suçu netice itibariyle soyut tehlike suçudur. Suçun konusuna ilişkin tehlikenin somut bir şekilde ortaya çıkması aranmamaktadır. İsnat edilen eylemin veya sövmek yoluyla işlenen hakaretin kişinin onur, şeref ve saygınlığını rencide etmiş olması yeterlidir. Burada bahsi geçen ”Somut bir fiil veya olgu isnat etmek suretiyle işlenen hakaret suçu”; failin mağdura doğruluğu veya yanlışlığı ortaya çıkarılabilecek, ispatlanmaya elverişli somut bir fiil veya olgu isnat etmiş olması halidir.

Örnek: ”Deniz sürekli y mağazasından kıyafet çalıyor.” ( Görüldüğü gibi Deniz’in y mağazasından kıyafet çalıp çalmadığı ispatlanması mümkün bir olgudur. Fail bu örnekte mağdura, mağduru rencide edebilecek somut bir fiil isnat etmiştir.)

” Sövmek suretiyle işlenen hakaret suçu” ise somut bir fiil ya da olgu içermeyen, soyut bir değer yargısını ifade eden fakat kişinin onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte sözler sarf edilmesi anlamına gelmektedir. Örneğin ” Şerefsiz polis bana neden ceza yazıyorsun” ( Somut bir fiil veya olgu isnat edilmeksizin mağdurun onur, şeref ve saygınlığı rencide edilmiştir.)

Hakaret suçunun oluşması için genel kast yeterlidir, ayrıca özel kast aranmamaktadır. Yani şaka yapmak suretiyle de bu suç işlenebilmektedir ancak bu durumda fiil veya fiillerin hakaretin objektif unsurlarını oluşturup oluşturmadığına bakılması gerekmektedir.

Hakaret Suçunun Unsurları Nelerdir?

Fail

Hakaret suçunun tanımı yapılan TCK 125. Maddesinde; ” bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi” denilerek bu suçun failinin gerçek kişiler olacağı açıkça belirtilmiştir. Bu durumda tüzel kişiler bu suçun faili olamayacaklardır. Çocukları, hayvanları(örn papağan) sağır ve dilsizleri kullanarak hakaret edenler de fail kapsamında sayılmaktadır.​ Burada önemli olan  husus kamu görevlilerinin bu suçu görevleri sırasında işlemesi halinde özel bir soruşturma ve kovuşturmaya tabi tutulacak olmalarıdır. Ayrıca, her ne kadar hakaret suçunun faili olsalar da Yasama dokunulmazlığı veya diplomatik dokunulmazlık gibi bir muafiyetin varlığında fiili gerçekleştiren kişiler bu suç nedeniyle yargılanamamaktadırlar. Hakaret suçunun basın yoluyla işlenmesi halinde ise ,5187 sayılı Basın Kanunu Madde 11 uygulama alanı bulmakta olup yayınların süreli veya süresiz oluşuna göre fail değişecektir.

  1. Süreli yayınlarınn söz konusu olması halinde, bu kanun gereğince fail eser sahibi olacaktır. Eser sahibinin belli olmadığı veya yayım sırasında ceza ehliyetine sahip olmadığı ya da yurtdışında bulunması nedeniyle Türkiye’de yargılanamadığı veya verilecek cezanın eser sahibinin diğer bir suçtan dolayı kesin hükümle mahkûm olduğu cezaya etki etmediği hallerde sorumlu müdür ve yayın yönetmen, genel yayın yönetmen, editör, basın danışmanı gibi sorumlu müdürün bağlı olduğu yetkili fail sıfatını alacaktır. Fakat bu eserin sorumlu müdürün ve sorumlu müdürün bağlı olduğu yetkilinin karşı çıkmasına rağmen yayınlanması halinde, bundan doğan sorumluluk yayımlatana ait olacaktır. -,
  2. Süresiz yayınlarda ise, eser sahibinin belli olmadığı veya yayım sırasında ceza ehliyetine sahip olmadığı ya da yurtdışında bulunması nedeniyle Türkiye’de yargılanamadığı veya verilecek cezanın eser sahibinin diğer bir suçtan dolayı kesin hükümle mahkûm olduğu cezaya etki etmediği hallerde sorumlu müdür ve yayın yönetmen, genel yayın yönetmen, editör, basın danışmanı gibi sorumlu basımcı fail sıfatını alacaktır.

Mağdur

Hakaret suçunun mağduru herkes olabilmektedir. Çocuklar, akıl hastaları, toplumda adli geçmişi, sosyal durumu ve mesleği nedeniyle şeref alanı bulunmadığı kabul edilenler de bu suçun mağduru olabilmektedir. Mağdurun belirlenemediği durumlarda hakaret suçu oluşmamaktadır. Mağdurun açıkça belirtilmediği ancak belirlenebildiği durumlarda ise TCK 126. Maddesi uygulama alanı bulacak olup bu hükme göre ;“Hakaret suçunun işlenmesinde mağdurun ismi açıkça belirtilmemiş veya isnat üstü kapalı geçiştirilmiş olsa bile, eğer niteliğinde ve mağdurun şahsına yönelik bulunduğunda duraksanmayacak bir durum varsa, hem ismi belirtilmiş ve hem de hakaret açıklanmış sayılır.”

Kamu görevlilerine karşı işlenen hakaret suçunda ise fiil kamu görevlisine görevi nedeniyle gerçekleştirildiği hallerde suç adi hakaret suçunu oluşturmaktadır. Kurul halinde çalışan kamu görevlilerine karşı işlenen hakaret suçunda mağdur, topluluğu oluşturan üyeler olmaktadır.

TCK m. 130 ‘da ise kişinin hatırasına hakaret düzenlenmekte olup bu durumda mağdur ölen kişinin yakınları olmaktadır. Bu noktada önemli olan husus , ölmüş kimsenin hatırasına en az üç kişiyle ihtilat edilerek suçun işlenmesi durumudur.

Fiil

765 Sayılı Ceza Kanunu’nda hakaret ve sövme olmak üzere iki ayrı suç ayrımı mevcut iken 5237 Sayılı Ceza Kanunu ‘da bu ayrım kaldırılmış sövme , hakaret suçunun seçimliklik hareketleri kapsamına alınmıştır. Yani hakaret suçu; somut bir fiil veya olgu isnat etmek sövme biçiminde gerçekleştirilebilen bir suç olmakla fail hakkında hakaret suçundan soruşturma ve kovuşturma yapılması için mağdura karşı bu iki seçimlik hareketten en az bir tanesini gerçekleştirilmiş olması yeterlidir.

Suçun Manevi Unsuru

Hakaret suçu için özel kast aranmamakla birlikte olası kastla işlenen bir suç olup Yargıtay’ında duyarsa duysun şeklindeki düşünce ile işlenen hakaret suçunun olası kastla işlendiği yönünde kararları mevcuttur. TCK’da hakaret suçunun taksirle işlenmesi hali ise düzenlenmemiştir.

Hukuka Aykırılık Unsuru

Bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına dokunan fiilin hukuka aykırı olması gerekmektedir. Hukuka uygunluk nedenlerinin var olması halinde fiil suç olmaktan çıkacaktır. Gerçekten, fiilin ispat hakkı, savunma dokunulmazlığı, yasama dokunulmazlığı, kanun emrini yerine getirme ve bir hakkın kullanılması, özellikle tedip hakkının yerine getirilmesi gibi durumlarda fiil hukuka uygun olacak olup hakaret suçu oluşmaycaktır.

Yargıtay Kararlarına Göre Hakaret Sayılmayan Haller

Hakaret suçunu oluşturan ve oluşturmayan kelimeler ceza kanunumuzda tahdidi olarak sayılmamıştır.

İzmir Ketboğa Hukuk ve Danışmanlık olarak yaptığımız araştırmalara göre, hakaret olarak kabul edilmeyen kelimelerin daha az bilinmesi ve birçok kişinin haksız yere şikayet edilerek mağduriyet yaşaması, savcılıkların ve mahkemelerin haksız şikayetler nedeniyle iş yükünün artması üzerine bu makaleye hakaretler sayılan haller yerine Yargıtay içtihatları ile İzmir Mahkemelerinin güncel kararları ışığında ve örneklerle hakaret kabul edilmeyen durumları sizlerle paylaşmak istedik.

  1. Beddua , hakaret kapsamında değildir. ”cehenneme kadar yolun var” ”Allah canını alsın”, (“Allah belanı versin” şeklindeki beddua niteliğinde olan sözlerin, katılanların onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi Yargıaty ,4. Ceza Dairesi 2021/21554 E. , 2021/19435 K.)
  2. Eleştiri ve ağır eleştiri kapsamındaki sözler hakaret değildir. Örneğin: Polise karşı ” saçma sapan ceza yazıyorsunuz.” –
  3. Kamuoyu tarafından tanınan, ünlüler, siyasetçiler gibi kişilere karşı eleştiriler daha sert ve ağır olabilir. Yargıtay vermiş olduğu kararlarda bu kişilerin eleştiriye açık olmaları ve tahamül etmeleri gerektiğini kabul etmiştir. Örneğin; Futbolcuya karşı ” senden bu takıma hayır gelmez. Takımını sattın. – Saygısız, terbiyesiz, utanmaz, ne mal olduğun belli, sahtekar, yalancı gibi kaba ve nezaketsiz sözler de hakaret sayılmamaktadır. – Lan hakaret sayılmamıştır. (Polis memuruna karşı ”gidin lan burdan ” (Sanığın, ihbar üzerine olay yerine gelen polis memurlarına yönelik sarfettiği “lan” biçimindeki kaba hitap tarzı niteliğindeki sözünün, muhataplarının onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı …Yargıtay 4.Ceza Dairesi 2019/5312 E. , 2021/27501)
  4. Yalaka hakaret sayılmamıştır. ( Olay günü sanıkların müştekilere söylediği kabul edilen ”sizler yalakasınız” şeklindeki sözlerin, muhatapların onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici, kaba ve nezaket dışı hitap tarzı niteliğinde olduğu, dolayısıyla hakaret suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden, sanıkların beraatı yerine mahkûmiyetine karar verilmesi, ( Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2019/4890 E. , 2021/27093 K.)
  5. Tutanak Tutmazsanız Adam Değilsiniz: (Sanığın görevli jandarma personeline hitaben söylediği kabul edilen “tutmazsanız adam değilsiniz” şeklindeki sözün muhatabın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici, kaba ve nezaket dışı hitap tarzı niteliğinde olduğu, dolayısıyla hakaret suçunun unsurlarının oluşmayacağı gözetilmelidir Yargıtay 18.Ceza Dairesi -K.2020/546).​
  6. Sinkaf Ederim Böyle Yeri, Düzeni: ( Sanığın, babasının emniyet müdürlüğünde ifadesi alındığı sırada kendisinin dışarıda beklemesini isteyen mağdur polis memurlarına söylediği “sinkaf ederim, böyle düzeni de, yeri de” şeklindeki sözlerin mağdurları hedef almayıp onların onur, şeref ve saygınlıklarına yönelik bir saldırı niteliğinde olmadığından hakaret suçu oluşmaz Yargıtay 4. Ceza Dairesi- K.2014/1014).​
  7. Çingene : (Sanığın “çingene” ifadesi ile halen ülkemizde kendilerini “roman” olarak nitelendiren ve Avrupa’dan Türkiye’ye göç etmiş vatandaşlarımızı kast etmesi karşısında; bu sözlerin katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle, hakaret suçu oluşmaz Yargıtay 4.Ceza Dairesi-K.2014/574).​
  8. Taraf Tutuyorsunuz: ( Sanığı duruşma salonundan çıkarması üzerine, sanığın hakime karşı söylemiş olduğu ‘siz açıkça taraf tutuyorsunuz’ şeklindeki sözlerin yapılan uygulamaya yönelik bir sızlanma niteliğinde olup, suç işleme bilinç ve iradesi ile söylenmediğinden hakaret sayılmaz Yargıtay 2.Ceza Dairesi -K.2013/6410).​
  9. Size de Kurumunuza da Başlarım: ( Sanığın müştekilere söylediği “size de kurumunuza başlarım lan “ şeklinde kaba hitap tarzı niteliğindeki sözlerin, müştekilerin onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi, bozma nedenidir.Yargıtay 4.Ceza Dairesi-K.2021/38).​
  10. Ne Mal Olduğunuzu Biliyorum : (Olayın tek görgü tanığı olan K.Ç.’nin duruşmadaki ifadesine göre, sanığın sarfettiği, “ben sizin ne mal olduğunuzu biliyorum” şeklindeki sözlerin, katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici, kaba söz ve ağır eleştiri niteliğinde olduğu, hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, yasal olmayan ve yerinde görülmeyen gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi, bozma nedenidir Yargıtay 4.Ceza Dairesi -K.2014/31186).​ –
  11. Gavur : (Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğünde “gavur” sözcüğünün kelime anlamına bakıldığında; “dinsiz kimse, müslüman olmayan kimse, merhametsiz, acımasız ve inatçı” olarak tanımlandığı görülmüştür. Bu bağlamda sanık ile müşteki polis memuru arasında çıkan tartışma esnasında sanığın sarf etmiş olduğu “gavur polisisiniz” ve “böyle devlet olmaz, sizin maaşınızı ben veriyorum” şeklindeki sözlerinin rahatsız edici ve kaba hitap tarzında olduğu kabul edilmekle birlikte, bu sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi gerektiği, sözlerin açıkça, müştekinin onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte olmadığı veya sövme fiilini oluşturmadığı anlaşılmıştır. Yargıtay 18. Ceza Dairesi -K.2017/3352).​
  12. Sen Erkek misin? : ( Olay günü sanığın katılana yönelik söylediği iddia ve kabul edilen “sen erkek misin…” şeklindeki nezaket dışı ve kaba ifade niteliğindeki sözün katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, mahkumiyet kararı verilmesi bozma nedenidir. Yargıtay 4. Ceza Dairesi -K.2021/2728).​) –
  13. Karaktersiz Herif: (Olay günü sanığın, katılana söylediği kabul edilen “işini yapmıyor, karaktersiz herif” şeklinde ve kaba hitap tarzı niteliğindeki sözlerinde hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, mahkûmiyet kararı verilmesi, bozma nedenidir. Yargıtay 18.Ceza Dairesi -K.2017/10756).

Hakaret Suçunun Cezası Suçun Temel Şekli ve Cezası

Ağır ceza ve Asliye ceza davaları kapsamında hizmet vermektedir. TCK md.125 “Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır.” hükmü uyarınca hakaret suçunun temel şekli için seçimlik ceza öngörülmüş bulunmaktadır. . Buna göre faile verilecek ceza bu suçu işleyen fail hakkında 3 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezasıdır. Fiilin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi hâlinde ise yukarıdaki fıkrada belirtilen cezaya hükmolunur. 2. Bentte yazılan halde, sesli ileti de failin doğrudan mağdur ile konuşması gerekmektedir. Aynı şekilde, yazılı ileti yolu ile hakaret suçunda ileti bizzat mağdur tarafından okunmuş olmalıdır. Çağımızda internet kullanımın yaygın hale gelmesi ile hakaret suçunun en çok sosyal medya üzerinden işlendiği görülmektedir. Whatsapp , Instagram, Twitter gibi sosyal mecralardan işlenen hakaret suçu , suçun temel şekli gibi cezalandırılmaktadır.

Suçun Nitelikli Hali ve Cezası 

TCK’nın 125. Maddesinin devamında suçun nitelikli haline yer verilmiş olup buna göre;

(3) Hakaret suçunun;

  1. a) Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı,
  2. b) Dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı,
  3. c) Kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle,

İşlenmesi halinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz. (4) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/15 md.) Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri oranında artırılır. (5) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/15 md.) Kurul hâlinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret edilmesi hâlinde suç, kurulu oluşturan üyelere karşı işlenmiş sayılır. Ancak, bu durumda zincirleme suça ilişkin madde hükümleri uygulanır.

İzmir Ceza avukatı Av.Barış KETBOĞA ve Ketboğa Hukuk Bürosu ailesi olarak, ceza davaları konusunda uzmanlaşmışlardır. Kamu görevlisine karşı işlenen hakaret suçunun nitelikli hal kapsamına alınması için hakaret suçu ile kamu görevlisinin görevi arasında nedensellik bağı olması gerekmektedir. Yani fail, hukuka aykırı eylemini mağdurun yerine getirdiği görevinden dolayı gerçekleşmiş olmalıdır. Kişilerin dini, sosyal , felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklama, değiştirme, mensup olduğu dini emir ve yasaklarına uygun davranma özgürlüğü Anayasada düzenlenen temel haklardandır. Kanuni düzenleme gereği bu gibi değerlere karşı işlenen suçlar ile kişinin mensup olduğu dine göre kutsal sayılan değerlerinden bahisle işlenen hakaret suçlarında verilecek ceza 1 yıldan az olmamaktadır. Hakaretin aleni işlenmesi halinde ise verilecek cezaya arttırım yoluna gidilmektedir. Kanun koyucu aleniyet konusunda ise açık bir tanıma yer vermemiştir. Yargıtay bu hususta herhangi bir kimsenin duyup işitebileceği yerde yapılması ve yerin herkesin girip çıkabileceği bir yer olmasını yeterli görmüştür. (Hasta odası, cezaevi koğuşu, apartman içi , taksi içi, kurum amirinin odası aleni olarak kabul edilmemiştir.) Örneğin; evde yapılan bir arkadaş toplantısında işlenen hakaret suçu aleni işlenmiş sayılmamaktadır. Evin içi herkesin girebileceği bir alan olmamakla beraber kişi sayısı ne kadar fazla olursa olsun hakaret suçunun alenen işlendiği kabul edilmemektedir.

Cumhurbaşkanına Hakaret

TCK 299:

1) Cumhurbaşkanına hakaret eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Suçun alenen işlenmesi hâlinde, verilecek ceza altıda biri oranında artırılır.

(3) Bu suçtan dolayı kovuşturma yapılması, Adalet Bakanının iznine bağlıdır.

Ceza İndirimi ve Cezasızlık Halleri

TCK Madde 129:

” (1) Hakaret suçunun haksız bir fiile tepki olarak işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte birine kadar indirilebileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir.

(2) Bu suçun, kasten yaralama suçuna tepki olarak işlenmesi halinde, kişiye ceza verilmez.

(3) Hakaret suçunun karşılıklı olarak işlenmesi halinde, olayın mahiyetine göre, taraflardan her ikisi veya biri hakkında verilecek ceza üçte birine kadar indirilebileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir.”

Kanunda düzenlendiği şekli ile  suçun karşılıklı olarak işlendiğini kabul edilebilmesi için , karşı tarafa iletilen söylemin TCK 125 ‘teki hakaret tanımına uygun olması gerekmektedir. İlk hakarete karşı olarak aynen iade etmek ve hakaret teşkil etmeyen başka bir söylemde bulunmak karşılıklı hakaret suçunu oluşturmamaktadır:

‘…Hakarete karşı “O Sensin, Sizsiniz”: Sanığın katılana hitaben söylediği, “manyağın önde gideni, geri zekalı sapık” şeklinde sözlere katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edecek şekilde hakaret ettiği, katılanın ise sanığa hitaben söylediği, “sensin, sizsiniz” şeklindeki sözleri ise hakaret içermemektedir (Y18CD- K.2017/8245).​

Hakaret suçunun karşılıklı işlenebilmesi için aynı zamanda ilk hakaretin muhatabı tarafından bizzat gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Bununla birlikte, ilk hakaret edilen kişinin makul derecedeki yakınlarına karşı işlenen hakaret suçu da karşılıklı hakaret olarak kabul edilmektedir. Örneğin; C kişisinin D kişisinin annesine hakaret etmesi halinde C kişisinin D kişisine karşılık olarak hakaret etmesi karşılıklı hakaret kapsamına alınacak ve indirim nedeni ya da cezasızlık hali ortaya çıkacaktır.

Teşebbüs

Hakaret suçu neticesi harekete bağlı bir suç olduğundan teşebbüsü mümkün değildir. İstisnası ise  gıyapta hakarette hakaret içeren söz veya fiil en az üç kişi tarafından duyulmamışsa fiil teşebbüs aşamasında kalmış sayılmaktadır. İleti yoluyla işlenen hakarette ise icra hareketleri bitirilememişse bu durumda teşebbüs aşaması söz konusu olabilmektedir.

İştirak

İştirak halinde ise genel hükümler uygulanmaktadır. Hakareti gerçekleştiren kimse fail olarak sorumlu tutulmakta ve cezalandırılmaktadır.

İçtima

Bu suç bakımından zincirleme suç hükümleri uygulama alanı bulmaktadır. Failin bir suç işleme kararı ile aynı kişiye birden fazla hakaret suçu işlemesi durumunda zincirleme suç hükümleri uygulanacaktır. Fakat hakaret teşkil eden söz veya hareketin araya zaman girmeden ardı ardına söylenmesi halinde zincirleme suçtan söz edilmeyecek olup fiil tek suç olarak kabul edilecektir.

Kurul halinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret edilmesi halinde ise suç kurul üyelerine karşı işlenmiş sayılacaktır. Fakat bu durumda zincirleme suça ilişkin madde hükümlerinin uygulanacağı belirlenmiştir: ‘Kişinin hatırasına hakaret suçu bir kimseye karşı değişik zamanlarda birden fazla defa işlenmesi veya tek hareketle birden fazla suçtan zarar gören ek karşı işlenmesi halinde zincirleme suç hükümleri uygulanır ancak hatırasına hakaret edilen veya kemik veya cesedi alınan ya da tahkir edici fiillerde bulunan kimsenin yakınının birden fazla olması halinde tek suç söz konusu olacaktır.’

Adli Para Cezası, Erteleme, Hükmün Açıklamasının Geriye Bırakılması

Somut olayın gerektirdiği hallerde hakaret suçunu işleyen fail hakkında hükmün açıklanmasının geriye bırakılması kararı verilebilmektedir. Sanık hakkında verilen hüküm bu süre boyunca hiçbir sonuç doğurmamakta ve sanığın bu sürede yeni bir suç işlememesi halinde hakkında açılan kamu davası düşmektedir. Hakim tarafından doğrudan adli para cezasına da hükmedilebilmektedir. Cezanın ertelenmesi ise mahkeme tarafından belirlenen cezanın ceza evinde infaz edilmesinden şartlı olarak vazgeçilmesidir. Hakaret suçu nedeniyle mahkeme tarafından hükmedilen hapis cezası ertelenebilmektedir. Fakat yapılan yeni düzenleme ile 17.04.2020 tarihinden itibaren kamuda ya da özel sağlık kurum ve kuruluşlarında görevli olan sağlık personeli ile yardımcı sağlık personeline karşı görevleri nedeniyle işlenen hakaret suçunda ceza yarı oranında artırılacak ve ceza ertelenmesi uygulanmayacaktır.

Hakaret Davası

Hakaret suçu şikayete bağlı suçlardan olup istisnası suçun nitelikli hallerinden olan kamu görevlisine karşı işlenmesi halidir. Kamu görevlilerine karşı görevlerinden dolayı işlenen hakaret suçunun soruşturması savcılık tarafından resen yapılmaktadır. TCK m. 73’te; “Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olan suç hakkında yetkili kimse altı ay içinde şikayette bulunmadığı takdirde soruşturma ve kovuşturma yapılamaz” şeklinde düzenlenmiştir. Kanun maddesine göre kamu görevlerinin görevlilerine karşı işlenen hakaret suçu hariç olmak üzere, şikayet süresi 6 aydır. Bu süre mağdurun fiili ve faili öğrenme tarihinden itibaren başlamaktadır. Suçun mağduru bu süre içerisinde şikayet hakkını kullanmadığı takdirde şikayet hakkını kaybedecektir.

Kamu görevlilerine görevlerinden dolayı işlenen hakaret suçu ile cumhurbaşkanına hakaret suçu hariç olmak üzere hakaret suçu,  CMK 253. Maddesi uyarınca uzlaşma prosedürüne tabi olan suçlardandır. Taraflar arasında uzlaşma sağlanamadığı takdirde ise soruşturma ve kovuşturma aşaması devam edecektir. Hakaret nedeniyle kişilik hakları haksız saldırıya uğrayan kişi, manevi tazminat isteminde de bulunabilecektir. Bu tazminat, yasal dayanağını Medeni Kanunun 25/3.maddesi ve Türk Borçlar Kanunu’nun 58. Maddesinden almaktadır. Mağdur, kişilik haklarının zedelenmesinden dolayı doğrudan manevi tazminat isteminde bulunabilmekte olup fiili öğrenmeden itibaren 2 yıl içinde Asliye Hukuk Mahkemesinde manevi tazminat davası açması gerekmektedir. Hakaret önce ceza davasına konusu edilmiş ise manevi tazminat davası için belirlenen 2 yıllık süre kovuşturma aşamasının sonundan itibaren başlayacaktır. Yani mağdur önce 6 aylık şikayet hakkını kullanarak faili Cumhuriyet Başsavcılığına şikayet etmiş ve bu aşamada taraflar arasında uzlaşma sağlanamamış aynı zamanda kamu davası açılması için yeterli deliller mevcut ise mağdurun şikayeti ceza davasına dönüşecektir. Failin ceza alması halinde de mağdur manevi tazminat davası açarsa 2 yıllık süre fiili öğrenmeden itibaren değil ceza davasının sonuçlanmasından itibaren başlayacaktır.

Görevli ve Yetkili Mahkeme

Genel yetki kuralı uyarınca davaya bakma yetkisi suçun işlendiği yer mahkemesine aittir. Bu nedenle hakaretin yapıldığı yer, hakaret faille mağdurun ayrı ayrı yerlerde bulunduğu bir şekilde yapılmış ise, yetkili mahkeme mağdurun bulunduğu yer mahkemesi olacaktır. TCK m. 125 uyarınca düzenlenen hakaret suçunun tamamında görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemesidir. Bu metin konuya ilişkin özet bilgiler ve örnekleri içermekte olup hakaret davaları için ayrıntılı bilgi edinmek ve profesyonel destek almak için ceza hukuku alanında uzman avukatlara başvurulması gerekmektedir. İzmirde bulunan ofisimizde

İzmir ceza avukatı ile sözlü ve yazılı danışma, ceza davası, hakaret davası, hakaret davasında uzlaşma, hakaret davasında soruşturma, kovuşturma gibi konularda müvekkillerimize en iyi şekilde hizmeti vermekteyiz.