Ödemiş Avukat
Avukatlık mesleğinde branşlaşmaya dair dünyada birçok farklı yaklaşım söz konusudur. Bazı ülkeler avukatların belli bir hukuk alanında branşlaşmasına izin verirken, bazı ülkeler ise avukatların tüm davalara girmesine yetki vererek genel bir mesleki faaliyet alanı sağlamaktadır.
Ülkemizde avukatlık mesleğinde belli bir branşlaşma söz konusu olmadığı için Ödemiş avukat, mesleğinde uzman bir avukat olarak tüm davalarla ilgili müvekkillerine hukuki destek verebilmektedir. Ancak halk, belli davalarda yoğunlaşan avukatlara o davaların uzmanı olarak bakmaktadır. Örneğin bir avukat, boşanma davalarına ağırlık vermişse boşanma avukatı, ceza davalarına ağırlık vermişse ceza avukatı olarak anılmaktadır.
Ödemiş avukat, mesleğini icra ederken şeffaf olmaya özen göstermekte ve müvekkiline davanın tüm aşamalarıyla ilgili doğru bilgileri aktarmaktadır. Ayrıca müvekkili talep ettiği takdirde dava dosyasında yer alan evraklardan birer suret müvekkiline vermektedir. Yine davanın gidişatı ile ilgili hukuki görüşü ve davanın nasıl sonuçlanacağı ile ilgili olası ihtimaller hakkında da müvekkiline eksiksiz olarak sürekli bilgi vermektedir.
Ödemiş avukat, müvekkiline dair tüm bilgileri gizli tutması gerektiği yükümlülüğünün farkındadır. Zaten avukatlık karşılıklı güvene dayalı bir meslek dalıdır. Bunun bilincinde olan ödemiş avukat, davaya dair öğrendiği tüm bilgileri sır olarak saklar. Ayrıca Ödemiş avukatın sır saklama yükümlülüğü müvekkili aleyhine tanıklıktan çekinmeyi de içine alır. Ödemiş avukatın müvekkiliyle ilgili tüm sırları gizli tutmasının belli bir süresi yoktur. Hatta Ödemiş avukat, mesleğini bıraksa dahi müvekkiliyle ilgili sırları açıklamaz.
Ödemiş avukat, bir davada kesinlikle taraf olmaz. Davada müvekkilini savunduğu zamanda nezaket ve hukuk ölçülerini elden bırakmadan ve kendisini sanki davanın bir tarafıymış gibi gösterecek tüm davranışlardan da kaçınarak görevini icra etmektedir. Ödemiş avukat, müvekkili savunurken olayın sadece hukuki yönüyle ilgili faaliyet gösterdiği için dava görülürken savunma haricindeki söz ve hareketlerden kaçınmaya büyük bir özen göstermektedir. Ayrıca Ödemiş avukat, davadan dolayı taraflar arasında yaşanan düşmanlık ve çekişmelerden de uzak kalmaktadır. Böylelikle olaya objektif bir yaklaşım sergileyerek çözüm üretme şansını yükseltir.
Ödemiş avukat, üstlendiği bir davada çekişmeli hakları edinme yetkisine sahip değildir. Taraflar arasında dava konusu olan haklara çekişmeli haklar denilmektedir. Ödemiş avukat, dava konusu olan hak veya malın bir kısmının kendisine verilmesi karşılığında davayı üstlenemez. Avukatın davadan azledilmesi, üstlendiği davanın sona ermesi veya davadan el çekmesi halinde çekişmeli hakları edinme yasağı kalkar.
Ödemiş avukat, mesleğini icra ederken her açıdan bağımsız olarak hareket etmektedir. Ödemiş avukat, bağımsızlığına zarar verecek herhangi bir davayı kesinlikle üstlenmez. Müvekkilinin davayla ilgili istekleri bağımsızlığına zarar veriyorsa o davayı üstlenmeyi reddeder. Ödemiş avukat, bütün yargı, teşrii ve idari organlara karşı nasıl bağımsızsa baroya karşı da öyle bağımsız olduğu için baro, somut bir davayla ilgili avukata herhangi bir telkinde bulunamadığı gibi talimatta veremez.
Ödemiş Boşanma Avukatı
Ödemiş boşanma avukatı – nafaka avukatı, boşanma davası sürecinde müvekkilini eksiksiz temsil etmek için gerekli hukuki bilgiye ve deneyime sahiptir. Eşlerden birinin ya da her ikisinin boşanma kararı alması yaşamlarındaki en önemli dönüm noktalarından birini oluşturmaktadır. Boşanma davalarının önemli bir kısmı eşler arasında anlaşma sağlayamadığı için çekişmeli olarak görülmektedir. Ödemiş boşanma avukatı – nafaka avukatı, boşanma davasına hazırlık yaparken daha önceden verilen emsal kararları, yasa ve kanunları dikkate alarak gerekli hazırlığını yapmaktadır. Ödemiş boşanma avukatı – nafaka avukatı, daha önceden birçok farklı boşanma davasına girdiği, hukukun bu alanıyla ilgili güncel ve yeni yasa ile kanunları düzenli olarak takip ettiği ve emsal kararlar hakkında da bilgi sahibi olduğu için müvekkilinin boşanma dava sürecini en iyi şekilde yönetecek kapasiteye sahiptir.
Ödemiş Nafaka Avukatı
Ödemiş boşanma avukatı – nafaka avukatı, boşanma davasına hazırlık sürecini eksiksiz olarak tamamlamaya büyük özen göstermektedir. Müvekkili ile arasında kurduğu güvenilir bağ sayesinde onun istek ve taleplerini en iyi şekilde analiz etmekte ve bu isteklere göre gerçekçi bir yaklaşım sergileyerek en fazla neler yapılabileceği hakkında müvekkiline en doğru bilgileri aktarmaktadır.
Boşanma davasının en önemli aşamalarından biri davaya hazırlık sürecidir. Boşanma davasını açmak için boşanmaya konu olabilecek nedenlere gereksinim duyulmaktadır. Ödemiş boşanma avukatı – nafaka avukatı, öncelikle boşanmaya konu olabilecek nedenleri tespit etmekte, gerekli delilleri toplayarak ve tanıkları belirleyerek dava dosyasını en kapsamlı şekilde hazırlamaktadır.
Ödemiş boşanma avukatı – nafaka avukatı, hazırlık ve dava süreci boyunca sürekli yenilenen medeni kanunları takip etmekte ve süreci bu doğrultuda yönetmektedir. Ayrıca dava boyunca yapılması zorunlu olan bütün işlem ve prosedürleri eksiksiz olarak ve zamanında yaptığı için dava sürecinin daha hızlı ilerlemesini sağlar.
Kanunlar, yasalar ve mahkeme tarafından verilen kararlar tarafsız olduğu için Ödemiş boşanma avukatı – nafaka avukatı da dava boyunca tarafsız olmaktadır.
Ödemiş boşanma avukatı – nafaka avukatı, dava süreciyle ilgili bütün gelişmeler hakkında müvekkilini detaylı olarak bilgilendirmektedir. Ayrıca dava süresince müvekkiliyle iyi bir iletişim kurarak müvekkili ile iletişimini dava neticelenene kadar koparmaz.
Müvekkilinin davayla ilgili isteklerini çok iyi bildiğini ve anladığını ona hissettirir. Ödemiş boşanma avukatı – nafaka avukatı, boşanma davası süresi boyunca işin hukuki boyutunun yanı sıra psikolojik boyutunun da önemli olduğunun farkındadır.
Müvekkilinin davaya dair beklentilerini en iyi şekilde analiz ettiği gibi bu beklentilerin hukuka uygunluğunu en iyi şekilde tartmakta ve müvekkiline gerçekleşmesi imkansız ümitler vererek müvekkilinin kendisine olan güvenini sarsmaz.
Ödemiş boşanma avukatı – nafaka avukatının en önemli özelliklerinden biri de dürüstlüğüdür. Müvekkiliyle düşüncelerini paylaşırken bu ilkeye çok dikkat eder.
Boşanma davaları Aile Hukuku kapsamında görülen davalar olsa da aslında hukukun birçok farklı dalıyla iç içedir. Boşanma davaları Aile Hukukunun yanı sıra Kişiler Hukukunu, Miras Hukukunu, Eşya Hukukunu, İcra ve İflas Hukukunu, Borçlar Hukukunu, Ceza Hukukunu ve hukukun daha birçok farklı dalını da yakından ilgilendirmektedir. Bu nedenle Ödemiş boşanma avukatı – nafaka avukatı, hukukun birçok farklı dalında yeterli bilgi birikimine sahip olduğu için boşanma davalarında başarılı olma şansı oldukça yüksektir.
Ödemiş Ceza Avukatı
Ödemiş ceza avukatının müvekkillerine sağlamış olduğu hukuki destek dava süreci boyunca faal olarak devam etmektedir. Ceza davaları, Türk Ceza Kanunu kapsamında düzenlenmektedir. Şüpheliye en az 10 yıl süreli hapis cezasına hükmolunacaksa bu tür davalar ağır ceza kapsamında değerlendirilir. Ödemiş ceza avukatı, ağır ceza kapsamına giren suçlarda da müvekkilini en iyi şekilde savunmakta ve en az cezaya çarptırılması için gerekli tüm çalışmaları yapmaktadır. Ağır ceza kapsamına giren bazı suçlar ise şöyledir;
- Örgüt kapsamına giren suçlar
- İnsanlığa karşı işlenen suçlar
- Kasten adam öldürmek
- Kasten öldürme suçunun ihmali davranış sonucunda işlenmesi
- Cinsel saldırıda bulunmak
- İşkence yapmak
- Reşit olmayan kişiyle cinsel ilişkiye girmek
- Çocuklara yönelik cinsel istismarda bulunmak
- Nitelikli şekilde dolandırıcılık yapmak
- Yağma yapmak
- Sahte para – Kalpazanlık
- Hileli iflas
- Uyuşturucu ve uyarıcı madde imal etmek ve ticaretini yapmak
- Zimmete para ya da mal geçirmek
- Rüşvet almak
- İrtikap
- Anayasal düzene ve bu düzenin işlemesine yönelik işlenen suçlar
- Devletin egemenlik alametlerini aşağılamak
- Devletin sırlarına karşı işlenen suçlar ve casusluk yapmak
- Milli savunmaya karşı işlenen suçlar
- 3713 sayılı Terörle Mücadele kapsamında işlenen suçlar
- Kanunun kapsamında yer alan propaganda yapmak ve örgüt üyeliği suçu gibi siyasi nitelikli suçların işlenmesi
Ödemiş ceza avukatı, müvekkillerine hukuki danışmanlık hizmetinin yanı sıra avukatlık hizmeti de vererek onlara gereksinim duydukları hukuki desteği vermektedir. Ödemiş ceza avukatı, ceza hukuku alanındaki bilgisi ve tecrübesiyle müvekkillerini dava süresince en iyi şekilde savunmakta ve davanın müvekkilinin lehine sonuçlanması için elinden gelen gayreti sarf etmektedir.
Ödemiş ceza avukatı tarafından danışmanlarına ve müvekkillerine sunulan etkin ve sonuca götüren hukuki hizmetten istifade etmek isteyenler, Ödemiş ceza avukatı ile iletişime geçmelidir. Her insanın başına yaşamda istemediği şeylerin gelme ihtimali vardır. Bu tür durumlarla karşı karşıya kalındığı zaman hukuki açıdan cezai sorumluluk gerektiren durumlar da olabilir. Bu tür durumlar karşısında Ödemiş ceza avukatından hukuki destek alınmadığı takdirde belki de geri dönüşü imkansız hak kayıplarının yaşanması da olasıdır. Böyle bir durumu engellemek için ceza hukuku alanında uzman olan Ödemiş ceza avukatından danışmanlık ve avukatlık hizmeti alınması hayati önem taşımaktadır.
Ödemiş İcra Avukatı
Bir insanın birkaç istisna haricinde kendiliğinden hak alması anlamına gelen ihkak-ı hak yani kendi adaletini kendisinin sağlaması Türk Hukuk Sisteminde yasaklanmıştır. Bunun nedeni ise insanın ne kadar adaletli davranırsa davransın adil olamayabileceğidir. İnsan, kendisi ya da yakınları söz konusu olduğu zaman o anki şartlara göre insani duygularına, hırslarına ve gücüne yenik düşebilir. Hakkını korumak istediği yerde hakkından daha fazlasını alarak haklıyken haksız duruma da düşebilir. Bu nedenle borçlu taraftan alacağını tahsil edemeyen alacaklı mağdur olduğunu düşünüyorsa, hakkını aramak ve mağduriyetini gidermek için devletin yardımına gereksinim duymaktadır. Alacaklı taraf, borçlu taraftan alacağını tahsil etmek için dava açarak veya icra takibi başlatarak devletin yardımını talep edebilir.
Borçlu taraf borcunu ödemediği zaman Ödemiş icra avukatı, alacaklı taraftan aldığı vekaletname ile birlikte borçlu taraftan alacağı tahsil edebilmek için icra takibi başlatmaktadır. Ödemiş icra avukatı, söz konusu borcu tahsil ederek alacaklının hakkına kavuşmasını sağlamak maksadıyla her türlü hukuki işlemi alacaklı taraf adına yürütme yetkisine sahiptir. Gerek görülürse alacaklı taraf ile borçlu taraf arasında arabuluculuk da yapar. Söz konusu alacak müzakere yoluyla tahsil edilemediği takdirde borçlu tarafın taşınır ve taşınmaz mallarına haciz işlemi uygulatır. Bundan dolayı müvekkile karşı başlatılmış olan icra takibi işlemlerine itiraz etmek suretiyle başvurur. Müvekkili icra dairesi tarafından gerçekleştirilen hatalı işlemler nedeniyle zarar görürse, İcra Mahkemesine şikayet başvurusu yaparak müvekkilinin hakkını savunduğu gibi gerek görüldüğü takdirde müvekkilinin uğradığı zararları sorumlulardan tazmin eder.
Ödemiş icra avukatının müvekkillerine sunmuş olduğu hizmetler ise şöyledir;
- İcra takibine başlamadan evvel müvekkili ile borçlu taraf arasında uzlaşma zemini sağlamaya çalışır.
- Müvekkili olan gerçek ya da tüzel kişilerin çıkarlarını korumak için hukuk kuralları kapsamında onların haklarını savunmakta ve mağduriyetlerini gidermek için hukuki tüm yollara başvurmaktadır.
- Borçlu tarafa karşı başlattığı icra takibi sayesinde icra dairesi aracılığıyla borçlu tarafa ödeme emri göndererek müvekkillerinin alacağını tahsil etmektedir.
- Müvekkillerinin karşılıksız çekle ilgili davalarına bu alandaki yeterli bilgisi ve tecrübesiyle bakmaktadır.
- Ödeme emrine itiraz edildiği takdirde itirazın kaldırılması ya da iptal edilmesi için mahkemelerden gerekli kararların alınmasını sağlamakta ve müvekkillerini alacağına kavuşturmaktadır.
- Müvekkillerine karşı başlatılan icra takiplerine gerekli itirazları yaparak takibi durdurmakta, gerek görüldüğü takdirde menfi yani olumsuz tespit davası açarak müvekkilinin borçlu olmadığına dair tespitin yapılmasını mahkemeden talep eder.
- Müvekkillerinin bono, poliçe ya da çeke dayalı icra takiplerini yapar.
- Haciz işlemleri esnasında bizzat hazır bulunarak müvekkillerinin haklarını savunmakta ve hak kaybı yaşamalarını engellemektedir.
- Müvekkillerinin talebi doğrultusunda istihkak davaları, tasarrufun iptali davaları açarak takibini yapmaktadır.
- Haciz işleminin gerçekleşmesinin ardından satış talebinde bulunmak koşuluyla müvekkilinin alacağını tahsil etmesini sağlar.
- İcra ve İflas Hukuku kapsamında yaşanan bütün uyuşmazlıklara dair danışmanlık ve avukatlık hizmeti vererek gerekli hukuki desteği sağlamaktadır.
Ödemiş Acil Avukat
Bir soruşturmaya şüpheli ya da şikayetçi olarak taraf olan kişiler, soruşturma dosyasına dilekçe yazarak bu dilekçeyi her zaman sunma hakkına sahiptirler. Bu nedenle acil avukata gereksinim duyulduğu zaman Ödemiş acil avukat, acil hukuki dilekçe yazımı hizmeti vermektedir.
Havalimanında gözaltına alınan ya da yakalanan kişiler, acil hukuki desteğe gereksinim duyduklarında Ödemiş acil avukat ile iletişime geçebilirler. Bir havalimanında yurt dışına giriş ve çıkışlar yoğunsa bu tür havalimanlarında yapılan adli işlemlerin kamu güvenliği açısından önemi çok büyüktür. Hatta havalimanlarında yakalanan şüpheli ya da sanıkların sorgulamalarının, soruşturmalarının ve diğer adli işlemlerinin hızla ilerleyebilmesi, haklarında adli işlem başlatılan kişilerin uzun saatler havalimanı karakolunda bekletilmesinin ve şehir merkezinde yer alan adliyelere sevk edilmesinin önüne geçilmesi için bu tür havalimanlarında mahkemeler dahi bulunmaktadır.
Haklarında yakalama kararı, kesinleşmiş ve infaz aşamasına gelmiş mahkumiyet kararı bulunan kişiler, gözaltına alındığı ya da yakalandığı zaman Ödemiş acil avukat, ifade ve sorgu işlemleri esnasında danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermektedir. Ödemiş acil avukatın hukuki desteğine işlenen bir suçtan dolayı yakalama ve gözaltı işlemi nedeniyle gereksinim duyulabileceği gibi özellikle havalimanlarında sahte pasaport nedeniyle de gereksinim duyulabilmektedir. Hukuki gerekçesi ne olursa olsun ifade ve sorgu işlemlerinden önce Ödemiş acil avukattan gereksinim duyulan hukuki destek alınmalıdır.
Vize ihlali ya da vize iptali gibi durumlardan dolayı haklarında deport işlemi uygulanan şahıslar içinde Ödemiş acil avukat tarafından hukuki danışmanlık hizmeti verilerek hukuki destek verildiği gibi avukatlık desteği de verilmektedir. Ödemiş acil avukat, vize ihlali, yurda giriş yasağı, oturum izni ihlali gibi durumlardan kaynaklı yaşanan hukuki problemlerde gerekli hukuki desteği vermektedir. Bu tür hukuki problemleri daha fazla yabancı kişiler yaşadığı için Ödemiş acil avukat, Yabancılar Hukuku kapsamında alınacak idari kararlara yönelik açılacak idari davalarda da gerekli hukuki desteği sağlamaktadır.
Gümrük kanunlarına muhalefet işlemleri nedeniyle de Ödemiş acil avukatın hukuki desteğine gereksinim duyulabilmektedir. Örneğin yolcunun beraberinde getirdiği ancak kaçak eşya sınıfına giren eşyalardan dolayı başlatılan yasal süreçlerde, gümrük tebliğlerinde belirtilen limitleri aşan nakit para, altın ya da benzeri değerlerden dolayı başlatılan yasal işlemlerde Ödemiş acil avukatın hukuki desteği talep edilebilir. Özellikle kaçak eşya, gümrük kaçakçılığı gibi suçlamalar nedeniyle başlatılan yasal işlemlerde verilecek ilk ifade çok büyük önem taşıdığı için bu tür bir suçlamayla karşı karşıya kalındığı zaman Ödemiş acil avukattan hukuki destek alınması kesinlikle ihmal edilmemelidir.
Ödemiş Arsa Avukatı
Kat mülkiyeti ya da kat irtifakı kurulurken hatalı şekilde eksik ya da fazla tahsis edilen arsa paylarını malikler pratikte önemli olmadığı çok fazla önemsemeseler de böyle bir yanılgıya düşülmesi son derece sakıncalıdır. Çünkü taşınmazlarda arsa payı eksik gösterildiği zaman taşınmazın değerini düşürmektedir. Mesela kat karşılığı inşaat sözleşmesi olarak tabir edilen sözleşmeler yapıldığı esnada arsa payı oranında müteahhitten kat alınacağı için arsa payının eksik hesaplanması halinde ciddi hak kayıpları yaşanabilmektedir. Böyle bir hak kaybının yaşanmasını engellemek için arsa payının düzeltilmesi davası denilen bir tür tespit davasının Ödemiş arsa avukatı aracılığıyla açılarak gerekli düzeltme yapılmalıdır. Kat Mülkiyeti Kanununun 3. ve 44. maddeleri bu tür davaların hukuki dayanağını oluşturmaktadır.
Arsa paylarının bağımsız bölümlerinde yer alan payların oranlı şekilde tahsis edilmediği durumlarda kat malikleri ya da kat irtifakı sahipleri tarafından arsa paylarının yeniden düzenlenerek tahsis edilmesi için Ödemiş arsa avukatının hukuki desteği ile mahkemeye gerekli başvuru yapılarak dava açılabilmektedir.
Arsa payı sonradan değişikliğe uğradığı takdirde de Kat Mülkiyeti Kanununun 3. ve 44. maddelerinin yanı sıra bu konu ile ilgili Yargıtay tarafından geçmiş tarihlerde verilmiş olan kararlar esas alınmaktadır. Bağımsız bölümlerin her biri için bu fıkra gereğince tahsis edilen arsa payında, o bölümlerin değerinde ilerleyen yıllarda çoğalma ya da azalma olmasından dolayı değişikliğe gidilemez.
Arsa payının düzeltilmesi davasını kimlerin açabileceği sorusunun yanıtı da çok fazla araştırılmaktadır. Mülkiyet hakkı sonradan elde edilmiş olsa bile arsa payının hatalı ve eksik yazılması durumlarında kat mülkiyeti ve kat irtifakı sahiplerinin yanı sıra bu kişilerin mirasçıları da Ödemiş arsa avukatına başvurarak arsa payının düzeltilmesi için tespit davası açabilmektedir. Bu nedenle ana taşınmaza ait arsa payı olmayan üçüncü şahısların arsa payının düzeltilmesi için tespit davası açma hakkı yoktur.
Arsa payının düzeltilmesi davası ile ilgili merak edilen ve araştırılan bir diğer husus ise bu tür davaların kimlere karşı açılabileceğidir. Arsa payının düzeltilmesi davasında dava sadece arsa payı hatalı ya da eksik yazılan maliki ilgilendirmediği için tüm bağımsız bölüm maliklerinin davalı gösterilmesi gerekmektedir. Yine dava açılacağı zaman dava dilekçesine ana taşınmazın mevcut bağımsız maliklerinin yer aldığı en son tapunun eklenmesi şarttır. Davacı tarafın elinde böyle bir tapu yoksa da müzekkere yoluyla söz konusu tapu evrakının tapu ve kadastro müdürlüğünden istenmesi mahkemeden talep edilir. Bu sayede tapu ve kadastro müdürlüğünden gönderilecek en son tapuda yer alan bilgiler ile bağımsız bölümde malik konumunda olan diğer davalılara da husumet yöneltilmesi mümkün olacaktır. Tüm bu işlemler teknik hukuki bilgi gerektirdiği için sürecin daha hızlı ilerlemesi ve hak kaybına uğranmasının engellenmesi ancak Ödemiş arsa avukatından alınacak hukuki destekle mümkün olmaktadır.
Ödemiş Kira Avukatı
Kira sözleşmesinin geçerli olabilmesi için kanunda zorunlu bir şekil şartı belirtilmemiştir. Bu nedenle de kira sözleşmesinin yazılı veya sözlü olarak yapılması herhangi bir önem arz etmemektedir. Sözlü olarak yapıldıktan sonra fiili olarak uygulanmaya başlanan kira sözleşmeleri de ispatlanırsa yazılı sözleşme gibi geçerli olur. Ancak ilerleyen süreçte yaşanması muhtemel ihtilaflar açısından ispatı çok kolay olduğu için Ödemiş kira avukatı, kiracı ile mülk sahibi arasında imzalanan kira sözleşmelerinin yazılı olarak hazırlanmasını tavsiye etmektedir.
Kira sözleşmelerinin geçerliliği kural olarak her ne kadar şekil şartına bağlı olmasa da bazı kira sözleşmelerinin yasal düzenlemeler kapsamında şekil şartına bağlı olduğu bilinmelidir. Yasal olarak şekil şartına bağlı yapılan kira sözleşmelerinin yazılı olarak yapılması zorunludur. Yasal olarak yazılı yapılması gereken kira sözleşmeleri ise şöyledir;
Kamu tüzel kişilerine ait taşınmazlar kiralandığı zaman kira sözleşmesi yazılı olarak hazırlanmalıdır.
Fikir ve sanat eserlerinin ücret karşılığındaki devir sözleşmelerinin yazılı olarak yapılması gerekir.
Hava araçları kiralanırken sözleşmelerin yazılı olarak hazırlanması zorunludur.
Aynı zamanda adi olarak düzenlenebilen kira sözleşmeleri noter aracılığıyla da düzenlenebilmektedir. Yine kira sözleşmesi haricen düzenlendikten sonra notere de onaylattırılabilir. Adi nitelikteki kira sözleşmesi ile noter tarafından düzenlenen ya da notere onaylattırılan kira sözleşmesi arasındaki en önemli fark ise imzaya itiraz olsa bile bu itiraz yargı makamları tarafından reddedilecektir. Yani kira sözleşmesi noter tarafından düzenlendiği ya da onaylandığı zaman imzaya itiraz edilmesi imkansızdır.
Taşınır malların yanı sıra taşınmaz malların kullanılması ya da herhangi bir hakkın kiralanması da kira sözleşmelerine konu olabilmektedir. Mesela menkul mal kiralanmasına araç kiralamaları, taşınmaz iş yeri kiralamalarına mağaza kiralamaları, herhangi bir hakkın kiralanmasına ise ticari işletme hakkının kiralanması örnek verilebilir. Aynı zamanda kiralanan mal ya da haklar ürün getirebileceği gibi ürün getirmeyebilir.
Kira davaları açılacağı ya da uygulanması gereken kira hükümleri tespit edileceği zaman kira konusu büyük önem taşımaktadır. Adi kiraya konu taşınmazlarda temerrüt olgusunun gerçekleşmesi için keşide edilecek ihtar ya da ödeme emrinde kiracıya yasal olarak otuz günlük süre verilmesi gerekir. Kiralanan taşınmazın konusu hasılat kirası ise kiracının temerrüde düşürülmeden evvel altmış günlük süre verilmesi de yasal zorunluluktur.
Ödemiş kira avukatı, kiracı ile mülk sahibi arasında yaşanan her türlü ihtilafta danışmanlık ve avukatlık hizmeti vererek gerekli hukuki desteği sağlamaktadır. Aynı zamanda kira sözleşmeleri hazırlanırken hak kaybı yaşanmasını engellemek içinde Ödemiş kira avukatından hukuki destek talep edilmelidir. Kira sözleşmelerine konu taşınır, taşınmaz ya da herhangi bir hakkın kiralanması için hazırlanacak sözleşmelerde ve bu sözleşmelerden kaynaklı açılacak davalarda Ödemiş kira avukatından hukuki destek alınması tavsiye edilmektedir.
Ödemiş Tapu Avukatı
İlgili tapu üzerinde daha önceden açılmış tapu ve tescil davaları varsa, bu davalarda tapu ve tescil davalarının ret nedenleri arasında yer alır. Taşınmaz mallar için uygulamada olan yasalar zamanla değişebileceği ve güncellenebileceği için taşınmaz mallara yönelik dava açılacağı zaman bu hukuk alanındaki güncel gelişmeleri sürekli takip ederek kendisini yenileyen ve gayrimenkul hukukunda uzman olan Ödemiş tapu avukatından hukuki destek alınması en sağlıklı tercihtir.
Bir kişinin maliki olduğu taşınır ya da taşınmaz mal üzerinde hukuk düzeninin sınırları kapsamında kalmak koşuluyla kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma hakkı mülkiyet hakkı olarak adlandırılmaktadır. Kişi, maliki bulunduğu mal üzerindeki tasarruf yetkisinden dolayı o malı kullanabilir, yok edebilir ya da bir başkasının üzerine devir işlemi gerçekleştirebilir. Ayrıca kişi, maliki olduğu malı haksız olarak elinde bulunduran kişiye karşı Ödemiş tapu avukatından aldığı hukuki destek ile istihkak davası açabilir ya da her türlü haksız el atmanın engellenmesi içinde dava açabilir.
Yasalar, mülkiyet hakkını taşınır ve taşınmaz mülkiyet hakkı olarak ikiye ayırmaktadır. Ödemiş tapu avukatı, taşınmaz mülkiyetten kaynaklı her türlü ihtilafta danışmanlık ve avukatlık hizmeti verdiği gibi herhangi bir hak kaybının yaşanmasını engellemek içinde dava açılması ve takip edilmesi dahil gerekli tüm işlemleri müvekkili adına yürütmektedir.
Tapu kütüğünde ayrı sayfaya kaydı yapılan bağımsız ve sürekli haklar, arazi ve kat mülkiyeti kütüğüne kaydı yapılan bağımsız bölümler Ödemiş tapu avukatının hukuki destek verdiği taşınmaz mülkiyetinin konusunu oluşturmaktadır. Bir taşınmazın mülkiyetinin elde edilmesi kural olarak tescille olmaktadır. Mülkiyetin tescilden önce kazanıldığı haller ise mahkeme kararı, miras, işgal, cebri icra ve kamulaştırmadır. Bu hallerde mülkiyet tapu kütüğüne tescil edildikten sonra malik mülkiyet üzerinde tasarrufta bulunabilmektedir.
Bir sözleşme taşınmaz mülkiyetinin devrini amaçlıyorsa, bu sözleşmenin geçerli olması resmi olarak düzenlenmesine bağlıdır. Taşınmaz mülkiyeti hak sahibinin sayısı esas alınarak ferdi ve toplu mülkiyet olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Taşınmaz mal üzerindeki mülkiyet hakkı tek bir kişiye aitse ferdi mülkiyet, taşınmaz mal üzerindeki mülkiyet hakkı birden fazla kişiye aitse de toplu mülkiyet söz konusudur. Birlikte mülkiyetin söz konusu olması için mülkiyetin ya paylı mülkiyet ya da elbirliğiyle mülkiyet şeklinde olması şarttır. Taşınmaz malın devrinin şekil şartı ise tapu sicilinde gerçekleştirilmesidir. Medeni Kanun gereğince taşınmaz mallar üzerindeki hakları göstermek için tapu sicili tutulmaktadır.
Ödemiş İşçi Avukatı
Çalışma hayatının düzenini sağlamaya yönelik çok sayıda yasa bulunmaktadır. Bu yasalar ile iş hayatının, işçilerin haklarının, işverenlerin haklarının, kıdem tazminatlarının, alacakların ve tazminatların ile birlikte iş hayatına yönelik birçok hususun düzenlenmesi amaçlanmaktadır. Ülkemizde ise İş Kanunu kapsamında bütün iş hayatı belirli bir yasal sistem üzerinde yürütülür. İş hayatıyla ilgili ortaya çıkabilecek anlaşmazlıklarda, sorunlarda ve uyuşmazlıklarda İş Kanunu düzenleyici yasa olarak devreye girerek var olan problemi çözüme kavuşturmaktadır. İş hayatıyla ilgili yaşanan problemlerde dava açılacaksa İş Hukukunda uzman olan ve yeterli tecrübesi bulunan Ödemiş işçi avukatı – tazminat avukatından hukuki destek talep edilebilir. İş hukukunun oldukça ayrıntılı bir kanun olmasından dolayı daha önceden de iş hukuku alanında üstlendiği davalarda başarılı sonuçlar elde etmiş olan ve bu davalarda kazandığı tecrübeyle de müvekkilinin hakkını en iyi şekilde savunan Ödemiş işçi avukatı – tazminat avukatından hukuki destek alınmaması telafisi mümkün olmayan ciddi hak kayıplarının yaşanmasına neden olabilir. Bu nedenle iş hayatıyla ilgili yaşanan problemlerde İş Mahkemelerine başvuru yapılarak dava açılmadan önce Ödemiş işçi avukatı – tazminat avukatı ile iletişime geçilerek davanın açılması ve davanın Ödemiş işçi avukatı – tazminat avukatı tarafından yürütülmesi lehe sonuç alınması bakımından ciddi avantajlar içermektedir.
Ödemiş İşçi Tazminat Avukatı
İş kazalarının ardından açılacak olan tazminat davalarında Ödemiş işçi avukatı – tazminat avukatından hukuki destek alınarak dava dosyasının hazırlanması ve bunun ardından davanın açılması işçinin hak ettiği tazminatı elde etmesi bakımından büyük önem taşımaktadır. Ödemiş işçi avukatı – tazminat avukatı, iş kazalarında kusurun belirlenmesinde ve güvenlik tedbirleri gibi daha birçok ayrıntının en iyi şekilde incelenmesinde ciddi bir görev üstlenmektedir. Yine meslek hastalıkları ve bundan kaynaklı tazminatların alınması için açılacak davalarda da davanın Ödemiş işçi avukatı – tazminat avukatı tarafından başlatılması ve yürütülmesi davanın seyri açısından oldukça önemlidir. İşverene karşı açılan tazminat davalarından lehe sonuç alınması için yasaların ve mahkeme usullerinin iyi bilinmesinin oldukça önemli olduğu kesinlikle unutulmamalıdır. Bu konu ile ilgili yasalar birçok detay içerdiği için ve işverende davaya avukatıyla katılacağından dolayı bu tür davalarda Ödemiş işçi avukatı – tazminat avukatının hukuki desteği kaçınılmaz hale gelmektedir. Ödemiş işçi avukatı – tazminat avukatı, İş Kanunu kapsamına giren bütün davalarda müvekkillerine gereksinim duyduğu hukuki desteği sağlamaktadır.
İş hukuku ve İş Kanunu kapsamında açılan davaların önemli bir kısmında işçinin işine iade edilmesi gündeme gelir. İşçinin işten çıkarılmasının herhangi bir yasal dayanağı yoksa Ödemiş işçi avukatı – tazminat avukatından alınacak hukuki yardım ile dava açılması ve davanın yürütülmesi lehe sonuç alınmasında oldukça önemlidir. Ödemiş işçi avukatı – tazminat avukatı, kıdem tazminatlarının ve işçilerin diğer alacaklarının işverenden tahsil edilmesi için yürütülecek hukuki süreçlerde de işçilerin yanında yer alarak gerekli hukuki desteği verir. İşçinin çalıştığı iş yerlerinden fazla mesai alacakları, yıllık izin alacakları, ödenmemiş maaş alacakları ve diğer alacaklarıyla ilgilide Ödemiş işçi avukatı – tazminat avukatı tarafından İş Mahkemesine gerekli dava açılarak yürütülmektedir. Ödemiş İşçi avukatı – tazminat avukatından hukuki destek alınması davanın lehe sonuçlanması kadar kısa süre içerisinde sonuçlanması açısından da büyük önem taşımaktadır.
Ödemiş Miras Avukatı
Miras hukukunda uzman ve tecrübeli avukat arayışı içerisinde olanlar, Ödemiş miras avukatına başvurarak gereksinim duydukları hukuki desteği alabilirler. Miras hukuku ile ilgili davalarda dava sürecinin herhangi bir hak kaybına uğranmadan sonuçlanması için Ödemiş miras avukatından hukuki destek alınması faydalı olacaktır. Ödemiş miras avukatı, miras hukuku kapsamında yer alan veraset ilamı, mirastan mal kaçırma, tenkis davası, vasiyetnamenin düzenlenmesi, ortaklığın bozulması gibi tüm hukuki uyuşmazlıklarda bu alandaki yeterli bilgisi ve deneyimiyle müvekkillerine yardımcı olmaktadır.
Ödemiş miras avukatı, kendisine miras hukuku ile ilgili yapılan tüm başvurularda profesyonel olarak danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermektedir. Dava dosyasının hazırlanması, dava için gerekli başvurunun yapılması, dava sürecinin yönetilmesi ve takibi dahil Ödemiş miras avukatı tarafından tüm hukuki süreç yakından takip edilerek lehe sonuçlanması için gerekli tüm çalışmalar yapılır. Mirasın pay edilmesi gibi önemli durumlarda yapılan hataların geri dönüşü olmadığı için hak kaybına uğranmasının engellenmesinde Ödemiş miras avukatının hukuki desteği kaçınılmazdır.
Bir kişinin son istek ve arzularının yanı sıra ölümünün ardından bırakacağın mirasın paylaşım şeklini belirten yazılı ya da sözlü olarak verilen beyana vasiyetname denir. Vasiyetname Medeni Kanuna göre el yazısı, resmi ve sözlü olmak üzere üç şekilde düzenlenmektedir.
Resmi vasiyetnamenin yasalara uygun hazırlanabilmesi için memur huzurunda iki tanığın katılımıyla hazırlanması gerekir. Bu konuda resmi yetkili memur ise Sulh Hakimi, noter ya da yasanın kendisine yetki verdiği memurdur. Fiili ehliyeti olmayanların, mahkeme kararıyla kamu hizmetinden yasaklanmış olanların, okur yazarlığı olmayanların, miras bırakacak kişinin eşinin, altsoyunun, üst soyunun, kan hısımlarının ve kardeşlerinin vasiyetname tazmin edilirken memur veya tanık olması yasalar tarafından yasaklanmıştır. Ayrıca vasiyetnamede memur ve tanıkların eşinin, altsoyunun, üstsoyunun, kan hısımlarının ve kardeşlerinin belli bir kazanım elde etmeleri de yasalar ile yasaklanmıştır. Vasiyetnamenin uygulamada Medeni Kanuna göre geçerlilik kazanabilmesi için şekil ve geçerlilik şartlarını taşıması gerekir. Yine vasiyetname tek taraflı yapılan bir işlem olduğundan dolayı herhangi bir gerekçe gösterilmeden vasiyet bırakan tarafından her zaman iptal edilebilmektedir.
Ödemiş Arabulucu Avukat
Ödemiş arabulucu avukat önderliğinde taraflar arasında uzlaşma sağlanması için gerçekleştirilen arabuluculuk toplantılarında her iki tarafından dikkat etmesi gereken hususlar vardır. Bu hususlar ise şöyledir;
Taraflar arasında gerçekleştirilecek arabuluculuk toplantısına taraflardan biri mazeret göstermeden katılmadığı takdirde yargılama için yapılan tüm harcamaların karşılanmasından sorumlu olacağı için tarafların arabuluculuk görüşmelerine katılmaları oldukça önemlidir.
İşe iade edilme ile ilgili yaşanan uyuşmazlıklarda 1 aylık ve anlaşmaya varılamadığı takdirde de 2 haftalık süre geçmeden ilgili yargı mercilerine başvuru yapılması zorunludur. Bu süreler geçirildiği takdirde kişi elindeki hakların hepsini kaybedeceği için Ödemiş arabulucu avukatın bu konudaki tavsiyelerine uyulmalıdır.
Arabuluculuk toplantılarında anlaşmaya varılamaması halinde arabuluculuk ücretinin ilk iki saatli ücretini Adalet Bakanlığı kendi bütçesinden karşılamaktadır. Bu iki saatlik sürenin aşılması durumunda geriye kalan ücretin, arabuluculuk toplantılarında uzlaşmaya varılmışsa da Devletin belirlediği 280 TL’nin altında olmamak kaydıyla ücretin yüzde 6’sını taraflar eşit şekilde karşılamaktadır.
Ödemiş arabulucu avukat tarafından taraflar arasında yapılacak olan arabuluculuk görüşmeleri adliyelerde hazırlanmış olan arabuluculuk bürolarında yapılmaktadır. Arabuluculuk için gerekli başvurunun yapılmasından ve işlemlerin tamamlanmasından sonra yapılması gereken arabuluculuk toplantısı tarafların aralarında dava konusu olan ya da dava konusu olabilecek uyuşmazlıkların müzakere yoluyla çözüme kavuşturulmasını amaçlamaktadır.
Ödemiş arabulucu avukat, taraflar arasında iletişim kolaylaştırmak suretiyle tarafların masada kalmasını sağlayan bazı sistematik yöntemler uygulamaktadır. Ayrıca tarafların kendi çözüm yöntemlerini kendilerinin bulması için onlara yardımcı olmaktadır. Ödemiş arabulucu avukat, uyuşmazlığın çözüme kavuşması için bir karar veremeyeceği gibi taraflara çözüm önerilerinde de bulunamaz. Çünkü Ödemiş arabulucu avukat, tarafsız ve bağımsız bir kişi olarak süreci yönetmektedir. Ödemiş arabulucu avukatın taraflardan biriyle ciddi bir bağı olması halinde ise Ödemiş arabulucu avukat arabuluculuk toplantılarını üstlenmez.