Torbalı Avukat
Avukatlık mesleğine ilişkin temel prensipler yani Havana Kuralları, avukatlık mesleğinin uluslararası standartlarını düzenleyen en önemli belge olarak kabul edilir.27 Ağustos – 7 Eylül 1990 tarihleri arasında Havana’da gerçekleşen BM konferansında kabul edilen Havana Kuralları, avukatlık mesleğine dair yapılan her türlü düzenlemeye ışık tutmaktadır. Avukatlık mesleğinin niteliklerine ve avukatların alması gereken eğitimlere, avukata ve adli hizmetlere erişim hakkına, avukatların ifade özgürlüğüne, avukatlık mesleğinin icra edilmesinin güvence mekanizmalarına, disiplin hukukuna ve avukatların örgütlenmelerine yönelik daha birçok konuya dair ilkelere Havana Kuralları yol göstermektedir.
Her tür idari kurum karşısında müvekkilinin hakkını savunan Torbalı avukat, bakanlıklar, tüm idari kurumlar, bütün genel müdürlükler, tapu müdürlükleri, valilikler, belediyeler, kaymakamlıklar ve bunun gibi kurumlar karşısında müvekkilinin hakkını savunarak hak kaybı yaşamasını engellemektedir. Bu tür kurumlara karşı hukuk bilgisinin eksikliğinden dolayı hakkını gereği gibi savunamayan vatandaşlar, Torbalı avukattan profesyonel olarak almış olduğu hukuki destekle her türlü iş ve işlemini yürütebilmektedir.
Mahkemeler, savcılık, adli kurumlar, adli işlemleri yerine getirdiği esnada kolluk birimi olarak görev yapan emniyet ve jandarmada müvekkilinin hakkını savunan Torbalı avukat, herhangi bir suç şüphesiyle gözaltına alınan şüphelilerin savunma hakkının güvencesi konumundadır. Bir kişi hakkında suç şüphesi olduğu zaman temel hak ve özgürlüklerini savunabilmesi ve bunların güvence altında olması için Torbalı avukatın hukuki desteği gerekir. Torbalı avukatın soruşturma ve dava sürecine vereceği hukuki destek ile yapacağı savunma, hukuki süreçte adaletin tecelli etmesi için hayati öneme sahiptir.
Torbalı avukat, ceza davalarında yargılanan kişinin yani sanığın savunmasını yapabileceği gibi aynı davada olmaması koşuluyla suçtan zarar görenin şikayetçi ya da mağdurun savunmasını da üstlenebilmektedir. Alacak davalarında da Torbalı avukat, aynı davada olmaması koşuluyla alacaklı veya borçlu tarafın vekaletini alarak davayı üstlenebilmektedir. Yine boşanma davalarında da aynı davada olmaması suretiyle davacı ve davalı tarafın avukatlığını Torbalı avukat üstlenmektedir.
Torbalı avukat, müvekkili mahkemede hazır olmasa dahi müvekkili adına tüm işlemleri ondan aldığı vekalet sayesinde yürütebilmektedir. Ancak bazı işlemlerde müvekkilinde hazır bulunması kural olarak şarttır. Müvekkilin hazır bulunması gerekli işlemler haricindeki bütün işlemleri Torbalı avukat tek başına yürütür.
Torbalı avukatın her hukuki meseleye hakim kişi olduğunu söylemek son derece yanıltıcı olur. Torbalı avukat, kendisine başvuran ve hukuki destek talep eden müvekkilinin sorununu çözmeye çalıştığı gibi bu soruna yönelik çözüm üretirken de adeta hukuku yeniden üretir. Torbalı avukat, icra ettiği avukatlık mesleğine sorun çözme sanatı olarak da bakmaktadır.
Torbalı Boşanma Avukatı
Çeşitli gerekçelere dayanılarak evliliğin sonlandırılması için açılan davalara boşanma davası denilmektedir. Anlaşmalı boşanma davası ise boşanma davası türlerinden biridir. Anlaşmalı boşanma davasında çocuğun velayetinin kimde olacağından maddi her türlü konuya kadar taraflar kendi aralarında anlaştıktan sonra bu anlaşmayı belli bir protokol şeklinde hazırlayarak imzaladıktan sonra boşanmak için mahkemeye gerekli başvuruyu yapmaktadır. Mahkeme esnasında taraflar arasında herhangi bir ihtilaf yaşanmazsa hakim onayıyla birlikte boşanma gerçekleşir. Anlaşmalı boşanma davaların Torbalı boşanma avukatı – nafaka avukatı, boşanma sonrasındaki hukuki süreç için taraflara gereksinimleri olan hukuki desteği vermektedir. Boşanma davası anlaşmalı değil de çekişmeli olarak açılmışsa, dava sürecinin Torbalı boşanma avukatı – nafaka avukatı ile birlikte yürütülmesi son derece önemlidir. Örneğin boşanma davası eşler arasındaki şiddetli geçimsizlik nedeniyle açılmışsa, eşler boşanmak için aralarındaki şiddetli geçimsizliği ispatlamak zorundadır.
Torbalı Nafaka Avukatı
Boşanma davası, özel boşanma nedenlerinden dolayı da açılabilmektedir. Eşin altı aydan fazla süreyle terk etmesi, fena muamele yapılması, cana kast edilmesi, zina, akıl hastalığı, suç işlenmesi ve haysiyetsiz yaşam tarzı özel boşanma nedenlerindendir. Boşanma davası özel boşanma nedeninden dolayı açılacaksa iddiayı ortaya atan eş, iddiasını ispatlamakla sorumlu olduğundan delil ve tanıklar Torbalı boşanma avukatı – nafaka avukatı aracılığıyla mahkemeye sunulur.
Eşler, anlaşmalı ya da çekişmeli olarak boşanmaya karar verdikten sonra zihinlerde oluşan birçok soru işareti yanıt beklemektedir. Ancak eşler boşanma kararı aldıktan sonra kulaktan dolma bilgilerle avukata gereksinim olmadığı yönünde bir düşünceye inanarak bilgi sahibi olmadığı bir hukuk dalında araştırma yaparak süreci kendisi yönetmeye kalkışmaktadır. Boşanma davalarında Torbalı boşanma avukatı – nafaka avukatı ile birlikte çalışılması hiç de küçümsenmeyecek avantajlar sağlamaktadır. Eşlerin boşanma sebepleri gibi boşanma türleri de farklılık göstermektedir. Bu farklılıktan dolayı da boşanma davaları ve süreçleri birbirinden farklıdır. Tüm bu faktörler dikkate alındığı zaman dava dilekçesinin hazırlanması, iddialara dair delillerin ve tanıkların belirlenmesi, boşanma anlaşmalı olacaksa boşanma protokolünün hazırlanması ve çocuk varsa velayet konularının belirlenmesi gibi daha birçok konuda Torbalı boşanma avukatı – nafaka avukatından hukuki destek alınması sonradan telafisi mümkün olmayan hak kaybına uğramamak için kaçınılmaz hale gelmektedir.
Çoğu insan, boşanma davalarında süreci avukat aracılığıyla yürütmek yerine boşanma davasının kolay bir dava olacağı kanısıyla dilekçeyi mahkemeye kendisi vererek süreci başlatmaktadır. Ancak dava dilekçesi ve mahkemeye sunulacak evraklarda usul yönünden yapılacak hatalar nedeniyle dava aleyhe sonuçlanabilir. Anlaşmalı boşanma davaları içinde bu durum geçerlidir. Eşler arasında boşanmak için anlaşma sağlansa dahi ayrıntılı bir boşanma sözleşmesinin hazırlanması gerekir. Bu noktada mal rejimi ve çocukların velayeti dahil daha birçok konuya sözleşmede yer verilmelidir. Bu sözleşme hazırlanırken yapılacak hatalar ise ileriki süreçte ciddi problemler doğurabilir. Bundan dolayı da boşanma davalarında Torbalı boşanma avukatı – nafaka avukatından hukuki destek alınması hukuki prosedürler bakımından birçok detayı içeren boşanma davalarında davanın seyri açısından ciddi avantajları beraberinde getirmektedir.
Boşanma davalarının bir başka türü olan çekişmeli boşanma davalarında da yüzde yüz haklı olduğunu düşünen eş, bu süreçte bir avukatın hukuki desteğine gereksinim duymayabilir. Çekişmeli boşanma davalarında da mahkemelerin ve davaların usulleri bilinmediğinden dolayı, ayrıca yasalar ile ilgili de ayrıntılı bilgi sahibi olunmadığı için ciddi problemlerle karşı karşıya kalınabilir. Bu nedenle çekişmeli boşanma davaları ya da aldatmadan dolayı açılan boşanma davalarında Torbalı boşanma avukatı – nafaka avukatının hukuki desteği kesinlikle alınmalıdır. Boşanma davaları eşlerin boşanmalarının yanı sıra velayet, mal rejimi ve tazminat gibi birçok farklı alanı da kapsadığı için delillerin ve tanıkların belirlenmesinde ve dava sürecinin yönetilmesinde yasalar ve mahkeme usulleri konusunda yeterli bilgiye sahip olan Torbalı boşanma avukatı – nafaka avukatından yardım alınması atılacak adımların en iyi şekilde hesaplanmasında hayati önem taşır. Ayrıca boşanma davasının kısa süre içerisinde sonuçlanmasında ve hak kaybına uğranılmamasında dava süreci boyunca Torbalı boşanma avukatı – nafaka avukatı ile birlikte hareket edilmesinin şart olduğu söylenebilir.
Torbalı Ceza Avukatı
Ceza hukuku ile ilgili temel kavramların en iyi şekilde anlaşılması ve bilinmesi, ceza kanunlarının bilinmemesinin mazeret kabul edilmemesi nedeniyle oldukça önemlidir. Bir suçun oluşması için gerekli hususların, fiillerin ve amacın etkili bir şekilde belirlenmesi ile birlikte kişi hak etmediği cezai yaptırımlardan kurtulmakta veya mağduriyet yaşamasına yol açan kişi veya kişilere yönelik cezai yaptırım uygulanmasını temin edebilmektedir.
Türk Ceza Kanunu, ceza yasalarının amacını kişilerin hak ve özgürlüklerinin korunması, kamu düzeninin ve güvenliğinin sağlanması, hukuk devletinin, kamu sağlığının, çevre ve toplum barışının korunması ile suç işlenmesinin engellenmesi olarak belirlemiştir. Bundan dolayı da ceza yasalarını ihlal edenlerin ıslah edilmesi hukuk ve toplum düzeni açısından büyük önem taşımaktadır. Ancak ceza hukuku uygulanırken bir takım genel geçer ilkeler bulunmaktadır. Bu ilkelerin başında ise suçta ve cezada kanunilik gelmektedir. Bu ilke ise Türk Ceza Kanunu kapsamında “Kanunun açıkça suç saymadığı bir fiilden dolayı hiç kimse cezalandırılamaz ve hakkında güvenlik tedbiri uygulanamaz. Kanunda yazılı olarak belirtilen cezalar ve güvenlik tedbirleri haricinde suçlu hakkında başka bir ceza ve güvenlik tedbirine başvurulamaz.” şeklinde düzenlenmiştir. Torbalı ceza avukatı, bu ilke doğrultusunda müvekkilinin savunmasını hazırlamakta ve dava boyunca onu profesyonel olarak savunmaktadır.
Türk Ceza Kanununa göre düzenlenmiş olan diğer bir ilke ise şöyledir; “İşlendiği zaman yürürlükteki kanunlara göre suç teşkil etmeyen bir fiil nedeniyle hiç kimse hakkında cezai yaptırım ve güvenlik tedbiri uygulanamaz. Yine işlenmesinin ardından yürürlükteki kanunun suç saymadığı bir fiil nedeniyle de hiç kimse hakkında cezai yaptırım ve güvenlik tedbiri uygulanamaz. Böyle bir cezai yaptırıma ve güvenlik tedbirine hükmolunduğu takdirde infazı ve kanuni neticeleri kendiliğinden ortadan kalkmaktadır. Suçun işlendiği tarihte yürürlükteki kanun ile sonradan yürürlüğe girmiş olan kanunun hükümleri arasında farklılık olduğu takdirde de hangi kanun failin lehine ise o kanun uygulanmakta ve infaz bu kanuna göre yapılmaktadır. İlke olarak geriye yürüyememe ve lehe olan kanunun uygulanması ise ceza hukukunun zaman bakımından uygulanmasının temel ilkesini oluşturmaktadır.
Kişinin ceza davası süresince kendisini en iyi şekilde savunabilmesi ve hak kaybına uğramaması için bu tür ilkeleri çok iyi bilen ve ceza hukukunda uzman olan bir avukatın hukuki desteğine gereksinim olduğundan Torbalı ceza avukatından hukuki destek alınması kaçınılmazdır.
Torbalı İcra Avukatı
İcra ve iflas avukatı olarak görev yapan Torbalı icra avukatı, ikisi de farklı başlıklar altında değerlendirilen icra ve iflas hukukunda uzmandır. Torbalı icra avukatı, borçlu tarafın borcunu ödemediği takdirde alacaklı tarafın hukuki talebiyle birlikte borçlu tarafın üzerine kayıtlı olan mal varlıklarının tespitini yaparak borcu tahsil edip, alacaklı tarafın mağduriyetini gidermeye çalışır. Torbalı icra avukatı, görevini icra ederken önceliği borçlu tarafla uzlaşmaya vererek alacaklı tarafın alacağını tahsil etmeyi tercih eder. Ancak borçlu tarafla alacağın tahsiline yönelik müzakerelerin olumsuz sonuçlanması halinde iflas ve İcra Müdürlüğü aracılığıyla yasal icra takibi başlatarak alacağı tahsil eder.
Torbalı icra avukatı, görev ve sorumlulukları kapsamında yer alan İcra Hukukunda uzman avukat olarak hukuki işlemleri yürüttüğü gibi hukuki danışmanlık hizmeti de vermektedir. Torbalı icra avukatının İcra Hukuku kapsamında gerçekleştirdiği hukuki işlemler ise şöyle sıralanabilir;
Torbalı icra avukatı, borçlu tarafla anlaşma yolunu tercih ederek borcun tahsilini en kısa yoldan gerçekleştirmeye çalışır. Borçlu tarafla alacağın tahsili konusunda anlaşma sağlayamadığı takdirde de İflas ve İcra Müdürlüğünü aracı kılarak icra takip işlemlerinin başlaması için gerekli işlemleri başlatmaktadır.
Torbalı icra avukatı, hukuki süreçten netice alınana kadar müvekkilinin haklarını savunmayı sürdürerek süreçte müvekkilini yalnız bırakmaz.
Hukuki süreç boyunca borçlu tarafın mal varlığına haciz konulması, haciz konulan malların satış işleminin gerçekleşmesi ve alacağın tahsil edilmesi gibi her türlü hukuki işlemde müvekkiline yardımcı olmaktadır.
Rehin ve ipotek edilen malların paraya çevrilmesi için gerekli işlemleri müvekkili adına gerçekleştirir.
Leasing ve kredi sözleşmelerinden kaynaklanan alacakların takibini müvekkili adına yapar.
Torbalı icra avukatı profesyonel bir icra avukatı olarak karşılıksız çek gibi İcra ve İflas Hukukunu ilgilendiren davalarda da gerekli tüm hukuki işlemleri yürütür.
Aynı zamanda kötü niyetli icra davalarına itiraz süreçlerini müvekkili adına takip ederek onun hak kaybına uğramasını engellemektedir.
Torbalı Acil Avukat
Hukuki desteğe acil gereksinim duyulduğunda, bu genellikle ceza hukuku alanında olmaktadır ki Torbalı acil avukat, ceza hukuku ve genel hukuk alanında uzman avukat olarak müvekkillerine hizmet vermektedir. Yaralanmalı ya da ölümlü trafik kazası, alkollü araç kullanılması, darp ve yaralama suçlarının işlenmesi, uyuşturucu suçlarının işlenmesi, hırsızlık, cinsel suçlar, gasp, yağma gibi suçların işlenmesi halinde günün her saatinde Torbalı acil avukatın hukuki desteğine gereksinim duyulabilir. Bu sayılan türde suçların işlenmesi halinde sadece şüpheli tarafın değil, suçtan mağdur olan tarafında Torbalı acil avukatın hukuki desteğine gereksinimi doğmaktadır. Bu nedenle acil hukuki dilekçe yazımında, acil avukat ve acil hukuki danışmanlık hizmetlerinde her an Torbalı acil avukatın hukuki desteğine gereksinim duyulabilir.
Gözaltı ve yakalama işlemlerinin yanı sıra ifade alma ve verme işlemleri ile emniyet ve jandarmada yapılan sorgu işlemleri esnasında da Torbalı acil avukatın sağlayacağı hukuki destek hukuki sürecin seyri açısından oldukça önemlidir. Özellikle şüphelinin kendisini savunması için bir avukatın en zor bulunacağı saatler olan gece saatlerinde polis, jandarma, nöbetçi savcılık ve nöbetçi mahkemede alınan ifade ve yapılan sorgu işlemleri esnasında Torbalı acil avukata hukuki destek sağlamak için ulaşılabilir. Savcılık talimatıyla gerçekleştirilen bu tür sorgu işlemlerinde ve ceza davalarında gerekli hukuki desteği vermek için Torbalı acil avukat 7/24 danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermektedir. Torbalı acil avukat, kendisine hukuki destek almak için başvuran müvekkiline bizzat soruşturma makamına giderek gerekli hukuki desteği verebileceği gibi soruşturma makamına gitmenin imkansız olduğu durumlarda da telefonla sözlü danışmanlık hizmeti vererek gerekli yönlendirmeleri yapmaktadır.
Soruşturmanın ve kovuşturmanın her aşamasında olduğu gibi ifade alma ve sorgu aşamalarında da torbalı acil avukat, müvekkilinin yanında yer alarak hukuki yardımda bulunmakta ve müvekkilinin hak kaybına uğramasını engellemek için hukuk kapsamında kalmak koşuluyla her türlü yönlendirmeyi yapmaktadır. Ayrıca bir suç işlendiği zaman gözaltına alınan ya da yakalanan şüphelinin kendisini savunması için Torbalı acil avukattan hukuki destek alması yasalar ile güvence altına alınmıştır.
Torbalı Arsa Avukatı
Taşınmaz mülke yönelik tapu iptal ve tescil davası birçok nedenden dolayı açılabildiği için Torbalı arsa avukatından alınacak hukuki destek ile birlikte tapunun iptal edilmesine dayanak oluşturabilecek olgular somutlaştırılarak tapu iptal ve tescil davası açılır.
Kamunun yararının gözetilmesi sonucunda arsa, arazi gibi herhangi bir taşınmazın mülkiyetinin tek taraflı olarak idari bir işlem sonucunda kamuya geçirilmesine kamulaştırma denilmektedir. İdarenin kamunun yararına kararını almasının ardından herhangi bir kişinin üzerine tapu kaydı bulunan taşınmaz kamulaştırılarak kamu yararı için kullanılabilir. Kamulaştırma işleminin hukuka aykırılık teşkil etmemesi için idare tarafından adli yargıda gayrimenkulün sahibi aleyhine tapu iptal ve tescil davasının açılması gerekir. İdare tarafından açılan bu davada davalı taraf olan mülk sahibi hakkını arayabilmek için Torbalı arsa avukatından hukuki destek talep eder. İdare tarafından alınan kamu yararına yönelik kararın yerinde olmaması halinde bu karara yönelik Torbalı arsa avukatı tarafından idari yargıda dava açılır. İdare tarafından açılan tapu iptal ve tescil davasının sonucunu idari yargıda açılan kamulaştırma kararının iptali davasının sonucu etkilemektedir. Kamulaştırma kararı idari yargı tarafından iptal edildiği takdirde idare tarafından açılan tapu iptal ve tescil davası da Torbalı arsa avukatının vermiş olduğu hukuki mücadele sonucunda mülk sahibinin lehine sonuçlanır. Torbalı arsa avukatı, birbiriyle bağlantısı bulunan bu hukuki süreçleri takip ederek davanın müvekkili lehine sonuçlanması için gerekli tüm çalışmaları müvekkili adına yürütür.
Bir bölgede yer alan arazilerin tümünün kayıt altına alınması anlamına gelen kadastro, arazinin özelliklerini haritada ve kayıtlarda belirttiği gibi arazi üzerinde mülkiyet hakkı olanların tapu kaydının tescilini de sağlamaktadır. Kadastro işlemleri devlet tarafından yapılmaktadır. Arazi üzerinde tapulama yani kadastro işlemi yapıldığı esnada arazinin boyutları, sınırları ya da arazi üzerinde mülkiyet hakkı bulunan kişiler ile ilgili yanlış tespitler yapıldığı takdirde Torbalı arsa avukatı, tapu kayıtları ile kadastro tespitine yönelik tutanakları incelendikten sonra mülk sahibinin herhangi bir hak kaybını tespit ettiği takdirde tapu iptal ve tescil davası açarak müvekkilinin hak kaybını gidermeye çalışmaktadır. Kadastro işlemine itiraz süresi kaçırıldığı takdirde hak düşürücü süreler nedeniyle telafisi imkansız hak kayıpları yaşanabilir. Mesela kadastro işlemi yapılmadan evvelki hak sahipliği iddiasından dolayı itiraz yapılacaksa kadastronun yapıldığı tarihten itibaren 10 yıllık hak düşürücü süre bulunmaktadır. Tescil işlemi başkası adına yapılan ya da kadastro işlemi esnasında sınırları yanlış çizilmiş olan taşınmaz mal için tapu iptal ve tescil davası açmadan evvel öncelikle zamanaşımı olgusunun incelenmesi gerekir. Bu tür hukuki süreler ve teknikler nedeniyle hak kaybına uğramamak için Torbalı arsa avukatından hukuki destek talep edilmesi ve hukuki sürecin Torbalı arsa avukatıyla birlikte yürütülmesi oldukça önemlidir.
Torbalı Kira Avukatı
Kira sözleşmesinde en önemli unsurun tarafların aralarında sağladığı anlaşma olduğu söylenebilir. Kiraya veren ile kiracı taraf kiralanan mülk üzerinde aralarında anlaşma sağladıktan sonra bu anlaşmayı yazılı hale getirmek için kira sözleşmesini hazırlamaktadır.
Kira sözleşmesinin imzalanmasıyla birlikte kiralayan taraf kira sözleşmesine konu mal ya da hakkın kullanımını geçici süreyle kiracıya devretmektedir. Kiracı, sözleşmede belirtilen süre kadar kiraladığı mal ya da hakkı kullanma hakkına sahiptir. Kira sözleşmesinde belirtilen sürenin bitmesiyle birlikte kiracı, kiraladığı mülk ya da hakkı kiralayana devretmekle sorumludur.
Kiralanan mülk ya da hakkın kiracı tarafından kullanılması karşılığında kiracının ödeyeceği bedele kira bedeli denilmektedir. Kira bedeli direkt nakit para ile ödenebileceği gibi döviz, altın ya da ürün karşılığında da ödenebilmektedir.
Kira hukukuna göre kira bedelinin ispat edilmesi oldukça önemlidir. Bu bedelin ispatının sorumluluğu ise mülkü ya da hakkı kiralayana aittir. Kira sözleşmesinde ispat edilen bedelin ödendiğinin sorumluluğu ise kiracıya aittir. Kiraya veren tarafından iddia edilen kira bedelinin ispat edilememesi halinde kiracı tarafından kabul edilen kira bedeline göre hüküm kurulacağı için kira sözleşmelerinde bedel tespiti yapılırken hak kaybına uğranmaması adına Torbalı kira avukatından hukuki destek talep edilebilir.
Kiraya verenin yazılı rızası olmadığı müddetçe kiracı tarafından kira ilişkisinin bir başkasına devredilmesi imkansızdır. İş yeri kiralarında ise kiraya verenin bu rızadan kaçınması için haklı bir sebep göstermesi zorunludur. Kiraya verenin yazılı rızası alındıktan sonra kira ilişkisini üzerine devralan kiracı, kira sözleşmesinde kiracının yerini aldığı için devreden kiracı, kira sözleşmesindeki borçlarından kurtulmuş kabul edilir. İş yeri kiralarında ise devreden kiracı, kira sözleşmesi sona erene dek ve en fazla iki yıl kirayı devralanla birlikte müteselsilen sorumlu tutulmaktadır. Kira ilişkisinin bir başkasına devredilmesi sürecinde tüm işlemlerin hukuka uygun olarak yürütülebilmesi için Torbalı kira avukatı tarafından gereksinim duyulan danışmanlık ve avukatlık hizmeti verilmektedir.
Torbalı Tapu Avukatı
Torbalı tapu avukatı, gayrimenkul işlemlerinin her aşamasında müvekkillerine danışmanlık ve avukatlık hizmeti vererek onlara yardımcı olmaktadır. Tapu iptal ve tescil davaları, kentsel dönüşüm hukuku, ecrimisil, ortaklığın giderilmesi yani izale-i şüyu davaları, kira davaları ve el atmanın önlenmesi davaları Torbalı tapu avukatından hukuki destek talep edilen davalar arasında yer almaktadır.
Bir ayni hak hukuka aykırı olarak tescil edildiği takdirde bu ayni hak sahibinin söz konusu tescili koruması Türk Medeni Kanununun 1024. maddesi ile engellenmiştir. Hiçbir bağlayıcılığı bulunmayan hukuki işlemden kaynaklı ya da hukuki sebepten yoksun olan tescil işlemlerinin tümü hukuka aykırı olarak kabul edilmektedir. Hukuka aykırı bir tescil işlemi nedeniyle ayni hakkı zarar gören kişi, bu yolsuz tescilin tapu sicilinde düzeltilmesi için iyi niyetli olmayan 3. kişileri Torbalı tapu avukatından alacağı hukuki destekle dava ederek hakkını arayabilir.
Taşınmaz mülkiyet üzerindeki hakkın geçerli olabilmesi için bu hakkın hukuka uygun bir hukuki işleme dayandırılması ve tapu kütüğüne tescil kaydının yaptırılması Türk Medeni Kanununda zorunlu kılınmıştır. Ancak kanun koyucu tarafından bir takım şartların gerçekleştirilmesi koşuluyla istisnai yollarla taşınmaz iktisabına olanak tanıyan durumlarda vardır.
Bu istisnai yollardan biri zamanaşımı ile kazanımdır. Geçerli bir hukuki gerekçe olmasa da tapu kütüğünde malik olarak adı geçen kişi, taşınmaz mal üzerindeki bu hakkını davasız ve aralıksız şekilde 10 yıl süreyle ve iyi niyetle sürdürdüğü takdirde kazandığı mülkiyet hakkına itiraz edilmesi mümkün değildir.
Olağan zamanaşımı kazanım şartlarının oluşması için öncelikle tapuya kayıtlı taşınmazın olması gerekir. Bu iktisabın temelini tapuya kayıt işlemi oluşturmakla birlikte tapu kütüğüne kaydı bulunmayan taşınmazların olağan zamanaşımına dayalı olarak iktisabı imkansızdır. İkinci zamanaşımı kazanım şart ise geçerli bir hukuki gerekçeye dayandırılmayan tescildir. Üçüncü zamanaşımı kazanım şartını da tapuda gerçekleştirilen yolsuz tescil işleminin aralıksız ve davasız 10 yıl sürmesi oluşturmaktadır. Buna göre bir kişinin tapuda malik olarak kaydedilmesi geçerli bir hukuki gerekçeye dayanmasa da taşınmaz üzerinde bulunan bu tapu kaydı davasız ve aralıksız olarak 10 yıl boyunca devam ederse artık o taşınmazın maliki olarak kabul edilir. Zamanaşımı kazanım şartlarından dördüncüsü de malik sıfatındaki zilyetliğin iyi niyetli olarak sürdürülmesidir.
Olağanüstü zamanaşımı da zamanaşımı ile kazanım yolları arasında yer almaktadır. Tapu kütüğünde kaydı bulunmayan bir taşınmazın davasız ve aralıksız olarak zilyetliğini yirmi yıl süreyle maliki olarak elinde bulunduran kişi, söz konusu taşınmazın tamamı, bir parçası ya da bir payı üzerinde bulunan mülkiyet hakkının tapu kütüğüne yönelik tesciline karar verilmesini talep edebilir.
Torbalı tapu avukatı, zamanaşımı ile ilgili yapılması gereken tüm hukuki işlemlerde danışmanlık ve avukatlık hizmeti vererek müvekkillerinin yanında yer almaktadır.
Torbalı İşçi Avukatı
İşçi ve işveren arasında istihdam edilme sürecinden itibaren başlamak suretiyle iş sözleşmesi fesih edilene dek geçen süre zarfındaki bütün hukuksuzluklar ve ihtilaflarda hak kaybına uğramamak için Torbalı işçi avukatı – tazminat avukatı gerekli hukuki desteği verdiği gibi süreç boyunca müvekkilini İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku alanında uzman avukat olarak profesyonel olarak temsil eder.
Günümüzde küreselleşmenin artmasıyla birlikte çok uluslu şirket iş gücünün çeşitliliğinde ve erişiminde kayda değer bir genişleme olduğu gerçeği yadsınamaz. Bu yaygın kaynakların yönetilmesi ise her ne kadar karmaşık bir iş olsa da kurumsal itibar ve yürütme yükümlülüğüne dair kaygılar dikkate alındığı zaman ülkelerin her birinin istihdam ile ilgili yasalara ve düzenlemelere uygun olacak şekilde yasal uyumu sağlaması geçmişten çok daha önemli bir duruma gelmiştir. Bu açıdan bakıldığı zaman ülkemizde İş Hukukunun önemi oldukça büyüktür.
Torbalı Tazminat Avukatı
İş gücünde değişen demografiyle birlikte şirketlerin sınır ötesinde yetenekli iş gücü arayışı içerisine girmeleri ve yetenekleri koşullu iş gücü kullanımına gereksinim duymaları gibi yeni şekillerde iş gücü ihtiyacı doğmuştur. Tüm bu gelişmeler ise işçilerin sınır ötesi hareketliliğini artırdığı gibi şirketlerinde geçmişe kıyasla çok sık iş seyahati gibi yöntemleri kullanmaya başlamasına neden olmuştur. Ayrıca yargı alanları arasında iş ve istihdama yönelik yasaların varyansı ise düşünülenden çok daha fazla genişlediğinden bazı ülkeler tarafından külfetli uyum yükümlülükleri getirilmesine yol açmıştır. Sınır ötesi iş hukukuna dair ortaya çıkan sorunların daha sık görülmeye başlanması ve birden fazla istihdam gereksiniminin aynı anda ölçülebilmesi üst düzey bir mercek gereksinimi ortaya çıkarmıştır. Bu kapsamda İş Hukuku güncellemesi ülkemizin de üye olduğu Uluslararası Çalışma Örgütü ile bağlantılı şekilde yapılmaktadır.
İşçi tazminatları ile ilgili olarak tazminatın yararları, bekleme süresi, tıbbi bakım ve idareye yönelik mevcut yasaların önemli bir kısmında geliştirme sağlanmıştır. Ayrıca istihdamı yasadışı yollardan yapılan çocuklara ekstra tazminat ve ikinci yaralanmalar ile endüstriyel rehabilitasyona tabi olan işçilerin bakımına dair hükümlere daha fazla önem verilmesi için gerekli çalışmalar sürekli yapılmaktadır. İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku kapsamına analık koruması ve mesleki rehabilitasyon içinde devletler tarafından yapılan düzenlemelere birkaç ek madde ilave edilmiştir. Ayrıca iş bulma ajansları, çalışma saatleri, kadın ve reşit olmayanların istihdam edilmesine dair de yasal sınırlamalar ile ilgili atılan ciddi adımlar ise diğer yasal faaliyetler kapsamında yer alır.
Torbalı Miras Avukatı
Mirasçılık belgesinde yani veraset ilamında mirasçıların kim oldukları ile mirasçıların her birine düşen miras paylarının bilgisi yer almaktadır. Mirasçılık belgesi noterden ya da dava açılması suretiyle Sulh Hukuk Mahkemelerinden alınabilmektedir. Miras bırakan kişinin geride bıraktığı mallar için dava açılabilmesi ya da intikal işlemlerinin gerçekleştirilebilmesi için mirasçılık belgesinin alınması şarttır.
Noterden ya da mahkemeden mirasçılık belgesinin alınması için mirasçılardan sadece birinin başvuruda bulunması yeterlidir. Yani tüm mirasçıların bir araya gelerek başvuru yapmasına gerek yoktur. Mirasçı olmayan bir kişinin mirasçılık belgesi başvurusunda bulunması halinde başvuru reddedilecektir. Mirasçı olmayan bir kişinin yasalar kapsamında mirasçılık belgesi alabilmesi için açılan bir davada mahkemenin yetki vermesi gerekir.
Mirasçılık belgesinde sadece yasal mirasçıların bilgileri ile mirasa dair paylarının bilgisi yer aldığı için miras bırakan kişinin mallarına dair herhangi bir bilgiye mirasçılık belgesinde yer verilmez. Ayrıca mirasçılık belgesinde mirasçılara ait pay oranlarının bilgisinin yer alması miras bırakanın tapu, alacak, para, alacak gibi bir malvarlığına sahip olduğu anlamına gelmez.
Vefat eden kişinin herhangi bir pasif ya da aktif mal varlığı olmasa da mirasçılık belgesi yasalara göre düzenlenmelidir. Yine miras bırakanın tapu, bankadaki para, araç, alacak ve borç ile hisse senedi gibi mal varlıklarının tespit edilmesine yönelik tereke denilen bir dava açılması gerektiği için bu aşamada Torbalı miras avukatının hukuki desteğine mirasçılar tarafından gereksinim duyulur. Torbalı miras avukatından alınacak danışmanlık ve avukatlık hizmeti sayesinde süreç hızlandığı gibi işlemlerin eksiksiz olarak tamamlanması açısından da önemlidir.
Miras bırakan kişinin aktif ve pasif haldeki bütün mal varlıklarının tespitinin yapılabilmesi ve mahkeme ilamıyla kayıt altına alınabilmesi için tereke davasının açılması zorunludur. Bu davayı mirasçılardan biri de tek başına açabilir. Bu sayede tapu müdürlükleri ve belediyelerden yapılan sorgulamalar sayesinde miras bırakanın üzerine kayıtlı taşınmazlar tespit edilir.
Tapu müdürlüklerindeki araştırma işlemleri için Torbalı miras avukatının yardımına ihtiyaç duyulabilir. Miras bırakan kişinin mal varlığı ile ilgili bilgilerin eksiksiz edinilmesinde ve mal varlığının tespit edilmesinde en sağlıklı yöntem tereke davası açmaktır.
Miras ile ilgili yaşanan en sık problemler arasında mirastan mal kaçırılması da yer almaktadır. Miras bırakan kişi sağlıklı iken muvazaalı bir devir işlemi gerçekleştirmişse ya da mirasçılardan bir ya da birkaçına bedelsiz olmak koşuluyla kazanım sağlamışsa bu mirastan mal kaçırılması anlamına gelmektedir. Böyle bir durum söz konusu olduğu takdirde miras bırakan kişinin sağlığında yaptığı bu tür işlemlerin tespit edilmesi için mahkeme tarafından bankalara, tapu müdürlüklerine ve emniyet genel müdürlüğüne müzekkereler yazılarak gerekli bilgiler talep edilir.
Bu müzekkereler sonucunda mirastan mal kaçırma tespit edildiği takdirde hak kaybının düzeltilmesi için Torbalı miras avukatının hukuki desteğiyle miras davaları açılabilir. Durumun en doğru şekilde değerlendirilerek davadan lehe sonuç alınması için Torbalı miras avukatından danışmanlık ve avukatlık hizmeti alınması tavsiye edilir.
Torbalı Arabulucu Avukat
Hukuki uyuşmazlığın tarafları dava açmadan evvel ya da dava açtıktan sonra hukuki uyuşmazlığın çözüme kavuşturulması için Torbalı arabulucu avukata başvurarak arabuluculuk hizmeti alabilirler. Yani taraflar, uyuşmazlığın çözümü için Torbalı arabulucu avukata başvurma konusunda aralarında anlaşma sağlarlarsa, hukuki sürecin her aşamasında arabuluculuk hizmeti almak için başvuruda bulunabilirler.
Ayrıca dava açılmasının ardından da taraflar, arabuluculuk hizmeti alması için mahkeme tarafından bilgilendirilebilir ya da tarafları bu yönde tavsiyelerde bulunabilir. Söz konusu uyuşmazlığın taraflarından biri tarafından dava açılmadan evvel ya da dava aşamasında karşı tarafa Torbalı arabulucu avukattan arabuluculuk hizmeti almak için teklifte bulunabilir. Bu teklife karşı taraf 30 gün içerisinde yanıt vermediği takdirde teklif reddedilmiş sayılır.
Dava aşamasında taraflar arabuluculuk hizmeti için aralarında anlaşma sağladığı ve bunu mahkemeye beyan ettikleri takdirde yargılama, mahkeme tarafından üç ayın geçilmemesi koşuluyla ertelenmektedir. Ancak bu süre, taraflar mahkemeye tekrar başvurdukları takdirde üç ay daha mahkeme tarafından uzatılabilmektedir.
Arabuluculuk hizmeti her ne kadar mahkeme dışı bir çözüm yöntemi olsa da taraflara uzlaşma sürecinde bazı hak ve yükümlülükler yüklemektedir. Torbalı arabulucu avukat tarafından yürütülen süreç uzlaşmayla sonuçlandığı takdirde anlaşma koşullarının uygulanması, uzlaşma sağlanamadığında ise tarafların ileride dava hakkını kaybederek mağduriyet yaşamaması için bazı güvence mekanizmaları ile garanti altına alınmıştır.
Arabuluculuk hizmeti gizli yürütüldüğü için Torbalı arabulucu avukat, arabuluculuk hizmeti esnasında edindiği tüm bilgileri, belgeleri ve kayıtları gizli tutmakla yükümlüdür. Ayrıca taraflarında gizliliğe riayet etme yükümlülüğü bulunmaktadır. Yine arabuluculuk hizmetinin verildiği esnada ses ve görüntü kaydı alınması ile fotoğraf çekilmesi yasaktır. Arabuluculuk faaliyetinde gizliliği ihlal eden taraf arabulucu avukat ya da taraflar fark etmeksizin 6 ay kadar hapis cezası istemiyle yargılanmaktadır. Arabulucu avukat gizliliği ihlal ederse, arabuluculuk sicilinden kaydı silinebilir. Arabuluculuk görüşmeleri yapıldığı esnada ya da tarafların bir araya geldiği herhangi bir ortamda görüntü ya da ses kaydı alınırsa, Kişiler Arasındaki Konuşmaların Dinlenmesi ya da Kaydedilmesi suçu işlenmiş sayılacağından bu ihlali yapan taraf yargılanır. Yine Torbalı arabulucu avukatın yanında çalışmakta olan personel ve ilişkide olduğu kişilerde gizlilik ilkesine riayet etmekle yükümlüdür.
Arabuluculuk sürecinin başlaması için tarafların özgür iradesi gerekir. Yani taraflar Torbalı arabulucu avukata başvuru kararı almakta ya da bu kararı aldıktan sonra süreci devem ettirip ettirmemekte tamamen özgürdür. Taraflar, arabuluculuk sürecine katılmakta hiçbir şekilde zorlanamaz ve uyuşmazlığın arabuluculuk yöntemiyle çözümünden sürecin her aşamasında vazgeçebilir. Taraflar, Torbalı arabulucu avukata başvuru esnasında ve arabuluculuk süreci boyunca eşit haklara sahip olduğu için taraflardan biri sürecin dışında bırakılamaz ve söz hakkı diğer tarafa kıyasla kısıtlanamaz.